Eski ABD Başkanı Donald Trump, uluslararası yargı ile seçim stratejisini kesiştiren son açıklamasında, uyuşturucu ve silah suçlarından Amerikan federal hapisinde 45 yıl ceza alan Honduras'ın eski lideri Juan Orlando Hernández'e tam bir af vaat etti. Trump'ın Truth Social platformundan Cuma günü yaptığı bu açıklama, Honduras'ın bu Pazar günü çok çekişmeli geçecek başkanlık seçimlerinin tam arefesine denk geldi.
Trump, Hernández'in ABD yargı sistemi tarafından haksız ve ağır şekilde cezalandırıldığını iddia ederken, "saygı duyduğu kişilerle" yaptığı görüşmelere atıfta bulundu. Bu af vaadi, geçen yıl yüzlerce ton kokainin ABD'ye girmesini sağlayan bir çete örgütlemekten hüküm giyen ve aynı zamanda kendisini uyuşturucu karşıtı bir savaşçı olarak lanse eden bir dış lider için oldukça sıra dışı bir müdahale. Hernández'in davasında federal savcılar, onun kokain sevkiyatlarını korumak için milyonlarca dolar rüşvet aldığına dair kanıtlar sunmuş, savcılardan biri eski başkan için "kokain otoyolu inşa etti" ifadesini kullanmıştı.
Bu açıklamanın zamanlaması, Honduras'ın yaklaşan seçim sürecine olası etkileri konusunda ciddi soru işaretleri doğuruyor. Trump, muhafazakar aday Nasry "Tito" Asfura'yı açıkça desteklerken, muhalefetin kazanması durumunda bunun sonuçlarına dair sert uyarılarda bulundu. Kendisi liderliğindeki bir ABD'nin, Asfura başkanlığı kazanamazsa Honduras'a finansal desteği keseceğini ima ederek, muhafazakar adayı demokrasinin kalesi olarak sundu ve rakiplerini "komünizm sınırında" olmakla suçladı.
Bu seçim müdahalesi, Trump'ın Arjantin'deki son başkanlık yarışında benzer şekilde tercih ettiği aday kaybederse ekonomik sonuçlarla tehdit ettiği taktiğin aynısı. Honduras siyaseti oldukça parçalı durumda ve anketler Asfura, solcu Libre Partisi'nden eski savunma bakanı Rixi Moncada ve merkezci televizyon yüzü Salvador Nasralla arasında seçimin çok çekişmeli geçeceğini gösteriyor.
Af açıklaması, Hernández'in düşüş hikayesi göz önüne alındığında karmaşık bir diplomatik senaryo yaratıyor. Bir zamanlar Orta Amerika güvenlik girişimlerinde kilit Amerikan müttefiki olarak kutlanan Hernández, kamuoyunda ABD uyuşturucuyla mücadele kurumlarıyla işbirliği yaparken, özelde devasa uyuşturucu trafiği operasyonlarına izin vermekle suçlanıyor. 2014-2022 arasındaki iki başkanlık döneminde, ABD savcıları onun aleyhindeki davayı hazırlarken, Hernández Amerikan güvenlik yardımı almaya devam etmişti.
Trump'ın vaadi, aynı zamanda uluslararası uyuşturucu kartellerine karşı tarihsel tavrıyla da çelişiyor. Kendi yönetimi, çeşitli örgütleri terör örgütü ilan etmiş ve şüpheli uyuşturucu gemilerine karşı askeri operasyonlara izin vermişti. İnsan hakları örgütleri bu taktikleri yargısız infaz olarak eleştirmişti. Şimdi ise mahkum bir uyuşturucu kaçakçısı için şefaat talep ediyor.
Asfura, partisinin gözden düşmüş eski lideriyle arasına mesafe koymaya çalışarak, Hernández'le devam eden bir ilişkisi olmadığını açıkladı. Ulusal Parti'nin eski başkanın kişisel eylemlerinden sorumlu tutulamayacağını vurguladı. Bu hassas denge, Honduras'taki adayların hem iç siyaset beklentilerini hem de Amerikan siyasi figürlerinin önemli etkisini yönetmek zorunda olduğu zorlu ortamı gözler önüne seriyor. Trump'ın açıklamasındaki yargısal af ve seçim siyaseti kesişimi, Honduras'ın demokratik sürecine benzeri görülmemiş değişkenler getiriyor ve bölgesel diplomasi ile uyuşturucuyla mücadele işbirliği üzerinde önemli sonuçlar doğurabilir.