Hong Kong, son seksen yılın en ölümcül konut yangını felaketinin ardından üç günlük yas ilan etti. Tai Po bölgesindeki Wang Fuk Court konut kompleksinde çıkan yangın, en az 128 cana mal olurken, yaklaşık 200 kişi hâlâ kayıp. Bu trajedi, 1980'den bu yana dünyanın en ölümcül kent yangın felaketleri arasında yerini aldı.
Çarşamba öğleden sonra başlayan yangın, yoğun nüfuslu konut sitesindeki sekiz kuleden yedisine hızla sıçradı. 2 binden fazla itfaiyeci, 48 saate yakın süren olağanüstü bir mücadeleyle alevleri kontrol altına alabildi. Yapılar içindeki sıcaklığın 500 dereceyi aştığı bildirilirken, yangın servisi şefi Andy Yeung'un "hiçbir alarm sisteminin çalışmadı" açıklaması dikkat çekti.
## İnşaat Güvenliği Ateş Altında
Ön incelemeler, yangının alt katlardaki koruma filesinden başladığını, yanıcı strafor paneller ve bambu iskelelerin alevlerin dikey yayılımını hızlandırdığını gösteriyor. Felaket, özellikle yenileme çalışmalarında kullanılan yanıcı malzemeler konusunda inşaat güvenliği protokollerini sorgulamaya açtı. Bağımsız Yolsuzlukla Mücadele Komisyonu, mühendislik danışmanları ve müteahhitler dahil sekiz kişiyi gözaltına alırken, üç inşaat yöneticisi de taksirle adam öldürme suçlamasıyla karşı karşıya.
Bu facia, metropoldeki bina güvenliği düzenlemelerine dair gizli kalmış endişeleri de gün yüzüne çıkardı. Sakinler daha önce de bambu iskeleleri kaplayan yeşil filelerin yangın güvenliği sertifikaları konusunda endişelerini dile getirmişti. Yetkililer malzemelerin güvenlik standartlarına uygun olduğunu açıklasa da, bu trajedi denetim mekanizmalarının yeterliliğini tartışmaya açtı.
## Dayanışma Ağı Can Simidi Oldu
Resmi müdahalenin yanı sıra sivil toplum örgütleri, daha önceki toplumsal hareketlerde görülen koordinasyonu aratmayan bir dayanışmayla seferber oldu. Dijital platformlar, gönüllü çabalarını koordine etmede, kayıp kişilere dair bilgi yaymada ve kaynak dağıtımında hayati rol oynadı. Hükümet ise mağdur aileler ve kurtulanlar için 300 milyon Hong Kong doları tutarında yardım fonu oluşturdu.
Adli tıp ekipleri, yapılar hâlâ yüksek sıcaklıktayken titiz çalışmalarını sürdürürken, toplum kimliklendirme ve defin süreçleriyle yüzleşiyor. Şu ana kadar sadece 39 kurbanın resmi kimlik tespiti yapılabilmiş durumda. Pek çok aile, hastaneler ve geçici morglarda kayıp yakınlarını arayarak ateşten gömlek giyiyor.
Bu yangın, dünyanın en yoğun nüfuslu kentlerinden biri olan Hong Kong'un ortak bilincinde silinmez bir iz bırakırken, kentsel güvenlik konusunda derin soruları da beraberinde getirdi. Kent sakinleri, "ateş düştüğü yeri yakıyor" sözünü bir kez daha acı tecrübeyle anlarken, yetkililerin bu facianın hesabını vermesi bekleniyor.