Lingua-News Cyprus

Language Learning Through Current Events

Monday, December 1, 2025
C1 Advanced ⚡ Cached
← Back to Headlines

Kıbrıs'tan Türkiye'ye Doğrudan Görüşme Çağrısı: Deniz Yetki Alanları Masada

Kıbrıs Cumhurbaşkanı Nikos Hristodulidis, Türkiye'ye iki ülke arasındaki deniz yetki alanlarının sınırlandırılmasına ilişkin doğrudan ikili görüşmeleri başlatma çağrısında bulundu. Bu diplomatik hamle, Ankara'nın Kıbrıs'ın Lübnan'la yeni onaylanan Münhasır Ekonomik Bölge (MEB) anlaşmasına yönelik eleştirilerinin ardından geldi. Cumhurbaşkanlığı Sarayı'ndaki bir etkinlikte konuşan Hristodulidis, Kıbrıs'ın bir AB üyesi ve BM mensubu olarak bu tür anlaşmaları müzakere ederken uluslararası deniz hukukuna, özellikle de 1982 BM Deniz Hukuku Sözleşmesi'ne daima bağlı kaldığını vurguladı.

Kıbrıslı lider, Türkiye ile diyalog kurarken komşu ülkelerle yapılan önceki deniz müzakerelerinde kullanılan aynı yasal çerçeveyi kullanmaya hazır olduklarını ifade etti. Bu teklif, Doğu Akdeniz ilişkilerinde deniz yetki alanlarının tartışmalı bir konu olmaya devam ettiği karmaşık bir jeopolitik arka planda gündeme geldi. Hristodulides, Kıbrıslı Türk liderliğinden gelen açıklamalara da değinerek, bu açıklamaların Cumhuriyet'in deniz egemenliği veya daha geniş diplomatik girişimlerine ilişkin stratejik planlamasını etkilemeyeceğinin altını çizdi.

Askıda kalan barış sürecine ilişkin ise Cumhurbaşkanı, Kıbrıs'ın Crans-Montana'daki önceki tıkanma noktasından itibaren Birleşmiş Milletler aracılığındaki müzakerelere devam etmeye ve adanın köklü bölünmüşlüğüne kapsamlı ve kalıcı bir çözüm bulma hedefine ulaşmaya hazır olduğunu yineledi. Hristodulidis, Kıbrıs'ın önümüzdeki dönemde AB Konseyi Dönem Başkanlığını üstlenecek olmasına rağmen, ülkenin diplomatik takviminin Türk muadilleriyle somut diyalog engagementini engellemeyeceğini taahhüt etti.

Eş zamanlı olarak, Kıbrıs Türk yetkililerden gelen tepkiler, toprak egemenliğine ilişkin perspektiflerdeki derin ayrışmaları gözler önüne serdi. Kuzey Kıbrıs'taki Cumhuriyet Meclisi Başkanı Ziya Öztürkler, Rum liderliğinden gelen ve kendisinin 'yayılmacı söylemler' olarak nitelendirdiği açıklamalara sert bir yanıt verdi. Yaptığı açıklamada, Kıbrıslı Türk tarafının pozisyonunu vurgulayan Öztürkler, toprak taleplerinin yerdeki güncel gerçeklerle çeliştiğini, tarihsel Türk askeri varlığına ve yerleşim modellerine atıfta bulunarak kalıcı egemenliğin tescil edildiğini ileri sürdü.

Öztürkler'in beyanı, milli marşların ve tarihi mücadelelerin sembolik anlamına da değinirken, Kıbrıslı Rumların bazı anlatılarını ise 'tarih revizyonizmi' olarak reddetti. Bu söylem, Kıbrıs Türk toplumunun, özellikle Avrupa Birliği kurumlarından gelen algılanan dış baskılara karşı bir korunma önlemi olarak Türkiye ile olan uyumunu vurguladı. Bu karşılıklı açıklamalar, deniz sınırı müzakerelerinin, adanın daha geniş ve çözümlenmemiş siyasi statüsüyle nasıl iç içe geçmiş durumda olduğunu gösteriyor.

Hristodulidis, Berlin'de Alman yetkililerle yaptığı son diplomatik istişarelere de değinerek, AB-Türkiye ilişkilerine dair görüşmelerden bahsetti. Almanya'nın Türk liderliği üzerindeki kayda değer diplomatik nüfuzuna işaret eden Kıbrıs Cumhurbaşkanı, Alman arabuluculuk desteği için somut öneriler sunduğunu belirtti. Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'ın yakın zamanda Almanya'ya yapacağı ziyaret öncesinde, Lefkoşa, bu üst düzey görüşmelerden Kıbrıs-Türkiye ilişkilerini etkileyebilecek herhangi bir somut sonuç hakkında bilgilendirilmeyi bekliyor.

Bu paralel gelişmeler, hukuki çerçevelerin tarihi güceniklikler ve çağdaş güç dinamikleriyle kesiştiği Doğu Akdeniz deniz yetki alanları etrafındaki karmaşık diplomatik koreografiyi gözler önüne seriyor. Bölgesel enerji arama çıkarları yoğunlaştıkça, bu sınırlandırma meselelerinin çözümü, bölgesel istikrar ve ekonomik kalkınma açısından kayda değer sonuçlar doğuracak. Her iki taraf da, potansiyel müzakereler için pozisyon alırken, bir yandan da kendi yargı yetki iddialarını yerel söylemler ve uluslararası ittifak inşası yoluyla pekiştiriyor. Görünen o ki, Doğu Akdeniz'de denizlerdeki gerilim, diplomasi masasında da kendine yer bulacak.

← Back to Headlines