**Lefkoşa** – Kıbrıs'ta Birleşmiş Milletler (BM) tarafından denetlenen tampon bölgede tansiyon, Rum çiftçiler ile Türk asker ve polisleri arasında yaşandığı iddia edilen fiziksel bir arbedenin ardından hızla tırmandı. Pazartesi günü Mammari köyü yakınlarında meydana gelen olayda, çiftçilerin tarım arazilerinde çalışırken taşlı saldırıya ve fiziki müdahaleye maruz kaldığı öne sürüldü. Rum Yönetimi olayı sert bir dille kınarken, BM Barış Gücü (UNFICYP) de bir soruşturma başlattı.
Olay, Gavriel ve Yerolemos Yerolemou kardeşlerin, Türk askeri karakolundan yaklaşık 300 metre mesafede rutin çiftçilik faaliyetleriyle meşgul oldukları sırada patlak verdi. Gavriel Yerolemou'nun aktardığına göre, yirmiden fazla Türk asker ve polisinin bulundukları konuma yaklaşmasıyla durum hızla gerildi. Yerolemou, "Bize taş attılar, beni boğazımdan tuttular ve bizi tutuklamaya çalıştılar," diyerek fiziki saldırıya uğradıklarını belirtti. Babası Yerolemos Yerolemou ise, "Durum çok tehlikeliydi; silahlılardı ve biz ikiyken onlar 20 kişiydi. Ayrılmaktan başka ne yapabilirdiniz ki?" sözleriyle ezici çoğunluk ve hissedilen tehlikeyi dile getirdi.
Görgü tanıklarının ifadelerine göre, bir Türk askerinin çiftçilerin park halindeki aracından anahtarları almaya çalışması, çıkan arbedenin fitilini ateşledi. Bir polis memurunun ise yaşlı çiftçinin traktörüne binmeye çalıştığı, ancak Yerolemos Yerolemou'nun aracı hızlandırarak memuru düşürdüğü bildirildi. Türk güçlerinin, dur ve teslim ol gibi emirleri hem Türkçe hem de İngilizce olarak verdiği iddia edildi. Çiftçiler ise kendilerini savunmaya hazır olduklarını ve silahlı olduklarını öne sürdü.
Olay yerine gelen UNFICYP barış gücü askerlerinin arbedeyi yatıştırdığı ve gelişmeleri gözlemleyip kaydettiği belirtildi. Yaşananlardan derin bir şekilde sarsılan çiftçiler, ertesi gün tarlalarına dönmediklerini ve özellikle son on yıldır herhangi bir ihtilaf yaşanmadan işlenen arazilerin ekilebilir sınırları hakkında Dışişleri Bakanlığı'ndan resmi açıklama beklediklerini ifade ettiler.
Olay, Kıbrıs Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Nikos Hristodulidis'ten sert tepki çekti. Hristodulidis, eylemleri "korsanca" olarak nitelendirerek tampon bölgenin ihlali konusunda derin endişelerini dile getirdi. UNFICYP sözcüsü Alim Sıddık ise misyonun konuyu aktif olarak araştırdığını ve herhangi bir tekrarı veya daha fazla gerginliği önlemek için ilgili tüm taraflarla görüştüğünü doğruladı.
Buna karşılık, Türk tarafı farklı bir anlatı sundu. Cumhuriyet Meclisi Başkanı Ziya Öztürkler, çiftçilerin varlığını "sınır ihlali" ve "güvenlik güçlerine saldırı" olarak nitelendirerek, davranışlarını "provokasyon" ve "tehlikeli tavır" olarak tanımladı. Öztürkler ayrıca UNFICYP'nin tarafsızlığını eleştirerek, bunun "saldırganları" istemeden cesaretlendirdiğini öne sürdü ve Rum medyasını olayları yanlış aktarmakla suçladı. Bu çelişkili bakış açıları, bölünmüş adanın tampon bölgesindeki derin bölünmeleri ve gerginliği azaltma konusundaki kalıcı zorlukları gözler önüne seriyor.