Lingua-News Cyprus

Language Learning Through Current Events

Thursday, December 25, 2025
C1 Advanced ⚡ Cached
← Back to Headlines

Belçika'dan Gazze'de İsrail'e Karşı Güney Afrika Davasına Destek: ICJ'de Yeni Dönem

**Lahey, Hollanda** – Uluslararası Adalet Divanı'nda (ICJ) İsrail'e karşı Güney Afrika tarafından açılan soykırım davasına Belçika'nın da resmen katılması, Gazze Şeridi'ndeki İsrail askeri operasyonlarına yönelik uluslararası baskıyı artıran önemli bir gelişme olarak kayıtlara geçti. Salı günü duyurulan bu adım, Güney Afrika'nın Aralık 2023'te başlattığı ve 1948 tarihli Birleşmiş Milletler Soykırımın Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi'nin ihlal edildiği iddialarını içeren sürece Belçika'nın resmi katılımını simgeliyor.

BM'nin ana yargı organı olan ICJ'ye sunulan ilk başvuruda Güney Afrika, İsrail'in Gazze'deki eylemlerinin soykırım teşkil ettiğini savunuyor. Mahkeme henüz ana suçlama hakkında nihai bir karar vermemiş olsa da, Ocak 2024'te yasal olarak bağlayıcı geçici tedbir kararları aldı. Bu kararlar, İsrail'in soykırım eylemlerini önlemek ve kuşatma altındaki bölgeye insani yardımın engelsiz erişimini sağlamak için elinden gelen tüm önlemleri almasını zorunlu kıldı. ICJ ayrıca İsrail'in işgal altındaki Filistin topraklarındaki varlığını yasa dışı olarak nitelendirmiş ve politikalarının ilhak anlamına geldiğini belirtmişti. Belçika'nın müdahale beyanı, bu endişelerle aynı doğrultuda olduğunu ve hukuki sürece katılma taahhüdünü gösteriyor.

Uluslararası hukuka ve insan haklarına güçlü destek veren bir ülke olarak bilinen Belçika'nın bu müdahalesi, hukuki mücadelenin dikkat çekici bir tırmanışı anlamına geliyor. Brezilya, Kolombiya, İrlanda, Meksika ve Türkiye gibi daha önce de müdahil olma beyanında bulunan veya niyetini belirten ülkelerin ardından geldi. Bu müdahaleler, devletlerin Soykırım Sözleşmesi'nin dava ile ilgili yorumlarına ilişkin yazılı beyanlar sunmasına olanak tanıyarak mahkeme önündeki hukuki argümanları zenginleştiriyor.

ICJ'nin geçici tedbir kararları, soykırım iddialarına ilişkin nihai bir yargı olmasa da önemli bir hukuki ağırlık taşıyor. Ancak mahkemenin kararlarını uygulama kapasitesi, küresel bir polis gücü benzeri doğrudan bir yaptırım mekanizması olmaması nedeniyle sınırlı kalıyor. Bu gerçek, İsrail'in ICJ emirlerine ve uluslararası alandaki yaygın kınamalara rağmen Gazze ve Batı Şeria'daki askeri faaliyetlerini sürdürmesiyle daha da belirginleşti. Raporlar, İsrail'in Filistin topraklarının önemli kısımlarını ilhak etme planlarına devam ettiğini gösteriyor; bu hamle zaten gergin olan jeopolitik manzarayı daha da karmaşık hale getirecektir.

Güney Afrika davasının nihai sonucunun uzun süreceği öngörülüyor ve nihai kararın ortaya çıkması yıllar alabilir. Bununla birlikte, Belçika'nın müdahalesi uluslararası hukuki meydan okumaya daha fazla ivme kazandırıyor. Gazze'deki durumun ciddiyeti ve devletlerin uluslararası hukuk, özellikle de en ağır suçlar söz konusu olduğunda hesap vermesi gerektiği yönündeki uluslararası toplumun belirli bir kesimi arasındaki artan bir fikir birliğini işaret ediyor. Belçika'nın resmi katılımıyla güçlenen ICJ'nin yargılamaları, küresel sahnede toplu vahşet iddialarını ele almak için kritik, ancak yavaş ilerleyen bir forum olmaya devam ediyor.

← Back to Headlines