Lingua-News Cyprus

Language Learning Through Current Events

Thursday, December 25, 2025
C1 Advanced ⚡ Cached
← Back to Headlines

ABD'den Avrupa'ya Vize Yasağı: Sosyal Medya Kuralları Diplomatik Krize Yol Açtı

Amerika Birleşik Devletleri, sosyal medya platformlarında belirli görüşlerin bastırılması yönünde girişimlerde bulunduğunu iddia ettiği beş Avrupalı isme vize yasağı getirdi. Dışişleri Bakanlığı'nın bu kararı, dijital içerik düzenlemeleri konusundaki diplomatik çekişmeyi tırmandırırken, Washington bu kişileri Amerikan konuşmacılarını ve şirketlerini hedef alan yabancı sansür girişimlerinin başını çekmekle suçluyor. Salı günü yapılan açıklama, transatlantik dijital ifade yaklaşımları ile çevrimiçi platformların sorumlulukları arasındaki derin uçurumu gözler önüne serdi.

Bu giderek büyüyen anlaşmazlığın merkezinde, çevrimiçi platformları barındırdıkları içerikten daha fazla sorumlu tutmayı amaçlayan tarihi bir yasa olan Avrupa Birliği'nin Dijital Hizmetler Yasası (DSA) yer alıyor. Ancak ABD'li yetkililer, DSA'yı yabancı müdahalesini kolaylaştıran ve ifade özgürlüğünü kısıtlayan bir araç olarak görüyor. Dışişleri Bakanı Marco Rubio, endişelerini dile getirerek, "Bu radikal aktivistler ve silahlandırılmış STK'lar, her durumda Amerikan konuşmacılarını ve Amerikan şirketlerini hedef alan yabancı devletlerin sansür baskılarını ilerlettiler" dedi. Bu bakış açısı, ABD yönetiminin Avrupa'nın düzenleyici çabalarının sadece içerik denetimiyle ilgili olmadığını, Amerika Birleşik Devletleri'nden kaynaklanan belirli anlatıları sınırlamaya yönelik koordineli bir girişim olduğunu düşündüğünü ima ediyor.

Hedef alınanlar arasında, DSA'nın baş mimarlarından biri olarak kabul edilen eski AB İç Pazar Komiseri Thierry Breton'un da bulunduğu bildiriliyor. 2019-2024 yılları arasında AB'nin dijital politikasını şekillendirmede önemli bir figür olan Breton, çevrimiçi platformlar için sıkı içerik kurallarının ateşli bir savunucusuydu. Vize yasağına X (eski Twitter) üzerinden verdiği tepki, şaşkınlık ve anlaşmazlık duygusunu yansıtıyordu: "Amerikalı dostlarımıza: Sansür, sizin düşündüğünüz yerde değil." Bu karşılıklı açıklama, sansürün ne olduğu ve dijital alanda düzenlemenin meşru rolü konusundaki farklı yorumları vurguluyor.

ABD'nin suçlamaları, Elon Musk'ın sahibi olduğu X dahil olmak üzere teknoloji devlerine baskı yapmak için kampanyalar düzenledikleri yönündeki iddiaları da kapsıyor. X ve Avrupa Komisyonu arasındaki gerilim, özellikle platformun mavi tik doğrulama sistemi nedeniyle 120 milyon avro para cezasına çarptırılmasının ardından belirginleşti. Komisyon, yetersiz kullanıcı kimlik doğrulaması nedeniyle bu sistemi "aldatıcı" bulmuştu. Dahası, X daha önce Avrupa Komisyonu'nun kendi sitesinde reklam yapmasını engellemişti ki bu da sosyal medya devinin Avrupa düzenleyici kurumlarıyla olan ilişkisini daha da karmaşıklaştırmıştı. Birleşik Krallık merkezli Global Disinformation Index'in lideri Clare Melford'un da vize kısıtlamalarından etkilenenler arasında olduğu anlaşılıyor.

ABD hükümetinin duruşu, DSA gibi yasaların Amerikan çıkarlarına ve açık söylem ilkelerine karşı silahlandırılma potansiyeline ilişkin daha geniş bir endişeyi yansıtıyor. ABD'deki muhafazakar çevreler, bu tür düzenlemelerin sağ görüşlü bakış açılarını orantısız bir şekilde etkileyebileceği ve bunları ideolojik baskı için örtülü girişimler olarak algıladığı yönündeki endişelerini sıkça dile getirmişti. Vize yasakları, ABD hükümetinin çevrimiçi konuşma alanındaki yabancı aşırı müdahaleyi olarak gördüğü şeye karşı koyma konusundaki kararlılığının çarpıcı bir örneğini teşkil ediyor ve dijital yönetişim üzerine gelecekteki çatışmalar için bir emsal teşkil edebileceği düşünülüyor. Bu diplomatik manevra, internet özgürlüğü ve küresel teknoloji düzenlemelerinin gelişen manzarasındaki süregelen tartışmalarda yankı bulmaya aday.

← Back to Headlines