**LEFKOŞA** – Kıbrıs hükümeti, ulusal asgari ücreti artırma kararını resmen onaylayarak, işçi sendikaları ile işveren federasyonları arasında alevli bir tartışmanın fitilini ateşledi. Ekonomik gerçeklerle sosyal adaleti dengeleme konusundaki kadim mücadeleyi gözler önüne seren bu karar, 1 Ocak 2026'dan itibaren yürürlüğe girecek. Yaklaşık 50 bin düşük ücretli çalışanı ilgilendirmesi beklenen zam, Salı günü Bakanlar Kurulu'nda Çalışma ve Sosyal Sigortalar Bakanlığı'nın öncülüğünde yapılan müzakereler sonucunda netleşti.
Yeni düzenlemeyle, altı aydan uzun süredir kesintisiz çalışanların aylık brüt asgari ücreti mevcut 1.000 Euro'dan 1.088 Euro'ya yükselecek. Altı aydan az süredir çalışanlar içinse bu rakam 900 Euro'dan 979 Euro'ya çıkacak. Bu, daha uzun süredir çalışanlar için yüzde 8,8'lik dikkate değer bir artış anlamına geliyor. Hükümet, bu adımın kırılgan hanelerin satın alma gücünü artırarak sosyal uyumu güçlendirmeyi ve yoksulluk ile marjinalleşme risklerini azaltmayı hedeflediğini belirtiyor. Aynı zamanda, artışın işletmelerin rekabet gücünü ve uzun vadeli istihdam yaratma kapasitesini koruyacak şekilde ayarlandığı vurgulanıyor.
Kararın temelinde, mevcut ekonomik göstergeler ve gelecek projeksiyonlarının kapsamlı bir değerlendirmesi yatıyor. Çalışma ve Sosyal Sigortalar Bakanlığı, 2024 yılı enflasyon oranını yüzde 1,8, 2025 yılı için ise yüzde 0,2 olarak öngörerek toplamda yüzde 2'lik bir enflasyon artışını hesaba kattı. Ekonomik büyüme de önemli bir bileşen; 2024'te GSYH'de yüzde 3,9'luk güçlü bir genişleme görülürken, 2025 için bu oranın yüzde 3,4 olması bekleniyor. Mevcut durumda yüzde 4,9 olan işsizlik oranının ise 2025'te yüzde 4,3'e gerileyeceği öngörülüyor ki bu da hükümetin gözünde tam istihdama yakın bir seviye olarak değerlendiriliyor.
Ancak, açıklama işçi sendikaları tarafından ciddi bir **endişeyle** karşılandı. Karardan önce sendika liderleri Cumhurbaşkanlığı'na sert bir uyarıda bulunarak, 1.125 Euro'nun altında kalacak her rakamın "dinamik tepkilere" yol açacağını bildirmişti. Sendikalar, daha önceki taleplerinde daha yüksek bir artış için 1.170 Euro'luk bir seviyeyi hedefliyordu. Mevcut yüzde 8,8'lik artış, bazıları tarafından düşük gelirli çalışanların yaşam maliyeti baskısını gerçekten ele almak için yetersiz olarak nitelendirildi.
Buna karşılık, İşverenler ve Sanayiciler Federasyonu (OEB) ise bu yüzde 8,8'lik artışı "em precedenti" olarak nitelendirerek sert bir şekilde eleştirdi. OEB, bu ayarlamanın Kıbrıs'ın asgari ücretini, Almanya veya Hollanda gibi yerleşik ekonomilere kıyasla potansiyel olarak daha yüksek bir seviyeye, yani ortalama maaşın yüzdesel oranı açısından orantısız bir şekilde yükselteceğini savunuyor. En büyük endişeleri ise, özellikle küçük ve orta ölçekli işletmelerin artan işgücü maliyetlerini karşılama konusunda zorlanabileceği yönünde. Bunun, işletmelerin **bekasını tehlikeye atabileceği** veya bu maliyetlerin tüketicilere daha yüksek fiyatlar olarak yansıtılarak çalışanların reel gelir artışını aşındırabileceği öne sürülüyor.
Çalışma Bakanı Marinos Musiutas, hükümetin duruşunu savunurken, ulusal asgari ücret belirlemenin doğasında var olan karmaşıklığın altını çizdi. "Tek bir asgari ücretin belirlenmesi her zaman çalışanlar için sosyal koruma ile işletmelerin yaşayabilirliği arasında **hassas bir denge** gerektirir" diyen Musiutas, hükümetin artışın enflasyonist baskılara yol açmayacağına veya Kıbrıslı işletmelerin rekabet gücünü tehlikeye atmayacağına dair iyimserliğini koruduğunu belirtti. İleriye dönük olarak, Asgari Ücret Ayarlama Komitesi'nin 2026 yılı boyunca çalışmalarına devam edeceği ve asgari ücret çerçevesini saatlik verimlilik metrikleriyle uyumlu hale getirme görevini üstleneceği, bu da gelecekte ücret belirlemede daha nüanslı bir yaklaşıma işaret ettiği belirtildi.