Dünyanın dört bir yanındaki çatışma bölgelerinden cesur ve sarsıcı haberleriyle hafızalara kazınan, Pulitzer Ödüllü savaş muhabiri Peter Arnett, 91 yaşında hayata gözlerini yumdu. Kızı Elsa Arnett'in çarşamba günü doğruladığı haber, oğlunun da gazetecilere bilgi vermesiyle kesinleşti. Arnett, Kaliforniya'nın Newport Beach kentindeki evinde prostat kanseriyle mücadelesini kaybetti. Yaklaşık 45 yıl süren ve tam 17 savaşı takip eden efsanevi kariyeri böylece sona ermiş oldu.
Yeni Zelanda doğumlu Arnett'in gazetecilik serüveni, Associated Press (AP) bünyesinde başladı. Ancak onu dünya çapında üne kavuşturan, 1962-1975 yılları arasındaki Vietnam Savaşı muhabirliği oldu. Bu savaş süresince sergilediği yılmaz tavır ve tehlikeye aldırmayan haberciliği, ona 1966'da prestijli Pulitzer Ödülü'nü kazandırdı. Sık sık ölümle burun buruna geldiği anlardan aktardığı canlı ve çarpıcı anlatımları, savaşın acımasız yüzünü dünyanın dört bir yanındaki izleyicilerin evlerine taşıdı. Arnett'in anlattığı bir anı, kurşunların bir haritayı delip yüzünden birkaç santim ötedeki bir albayı sıyırdığı o dehşet dolu anı, savaşın ne denli yakın bir tehdit olduğunu gözler önüne seriyordu.
Arnett'in kendine has üslubu ve cesur kalemi, daha sonra CNN ile özdeşleşti. Özellikle ilk Körfez Savaşı'ndaki canlı yayınları, Bağdat'ın göbeğinden yaptığı anonslarla büyük yankı uyandırdı. "Hemen yanı başımda bir patlama oldu, duymuşsunuzdur" gibi ifadeleri, karşı karşıya kaldığı anlık tehlikeleri özetliyordu. Savaşın tam ortasından böylesine sürükleyici hikayeler aktarabilme yeteneği, onu dünyanın en tanınmış televizyon muhabirlerinden biri yaptı ve pek çok genç gazeteciye ilham kaynağı oldu.
Arnett'in ayak basmadığı çatışma bölgesi neredeyse kalmamıştı. El Salvador'dan Asya'ya, Ortadoğu'dan Avrupa ve Latin Amerika'ya kadar uzanan geniş bir coğrafyada görev yaptı. Zorlu ve çoğu zaman tartışmalı bölgelere girmekten çekinmedi. Kariyerinin başlarında, 1960'taki Laos darbesi sırasında ilk savaş bölgesi görevini üstlendiğinde gösterdiği pratik zeka dikkat çekiyordu. Haberi yetiştirmek için Mekong Nehri'ni yüzerek geçtiği rivayet edilen Arnett, gerçeği ortaya çıkarma konusundaki azmini gözler önüne seriyordu.
Televizyon çalışmalarının yanı sıra, televizyon belgeselleri hazırlayan ve iki kitap yazan Arnett, konferanslarıyla da deneyimlerini ve birikimini aktarmayı sürdürdü. Sınırları zorlamaktan kaçınmayan, başkalarının cesaret edemediği kişilerle röportajlar yapan Arnett'in bu yönü, zaman zaman tartışma yaratsa da, konuyu tüm boyutlarıyla anlama çabasının bir göstergesiydi. Peter Arnett'in ölümü, savaş muhabirliğinde bir dönemin kapanışı anlamına gelirken, gazetecilik üzerindeki derin etkisi ve 20. yüzyılın en çalkantılı olaylarına dair bıraktığı canlı tanıklık mirasıyla anılacaktır.