**Brüksel, Belçika** – Kıbrıs Cumhurbaşkanı Nikos Hristodulidis, bu Perşembe günü Avrupa Konseyi'ne, Türkiye'nin Avrupa Birliği'nin Rusya'ya yönelik yaptırımlarını ihlal ettiğine dair somut deliller sunmaya hazırlanıyor. Bu adımın, Ukrayna'ya yönelik desteğin sürdürülmesi, Moskova'ya yönelik yaptırımların yenilenmesi ve bloğun Ankara ile gelişen ilişkisi gibi bir dizi kritik konuyu değerlendirmek üzere toplanan AB liderleri arasında önemli bir tartışmayı alevlendirmesi bekleniyor.
Kıbrıs Cumhurbaşkanı'nın bu sunumu, AB'nin Ukrayna savaşının uzun vadeli mali sonuçlarıyla boğuştuğu ve Rus saldırganlığına karşı birlik içinde hareket etme çabası gösterdiği kritik bir dönemece denk geliyor. Kaynaklar, Cumhurbaşkanı Hristodulidis'in, Birlik tarafından Rusya'ya uygulanan sıkı ekonomik tedbirlerin Türkiye tarafından delindiğini gösterdiği iddia edilen verileri içeren bir dosya sunacağını belirtiyor. Bu delillerin ayrıntıları henüz açıklanmadı, ancak sunumun amacı, tüm üye devletler arasında yaptırım rejimlerine uyum ve artırılmış dikkat gerekliliğini vurgulamak.
Avrupa Konseyi'nin gündemi oldukça yoğun. 2026-27 dönemi için Ukrayna'nın mali desteği ana gündem maddesi olacak. Kilit tartışma noktalarından biri, dondurulmuş Rus Merkez Bankası varlıklarının Kiev için bir tazminat kredisine fon sağlamak amacıyla kullanılması ihtimali üzerine odaklanacak. Bu yenilikçi, ancak karmaşık finansal mekanizma, bu tür kararlar için geleneksel oybirliği şartından bir sapmayı gerektirebilir ve özel çoğunluk oyu ile karara bağlanabilir. Temel ilke, bu el konulan Rus fonlarının, Moskova Ukrayna'ya tazminat ödeyene ve ardından Ukrayna AB'den aldığı herhangi bir krediyi geri ödeyene kadar erişilemez kalmasıdır.
Mali yardım ve yaptırımların ötesinde, zirvede AB'nin genişlemesi konusunda da önemli bir siyasi diyalog yer alacak. Batı Balkanlar, Ukrayna ve Moldova'nın üyelik beklentileri görüşülecek. Bu genişleme söylemiyle iç içe geçmiş bir şekilde, AB ile Türkiye arasındaki karmaşık ilişki de ele alınacak. Bu çok yönlü tartışmanın, Türkiye'nin jeopolitik konumunun stratejik etkilerini ve AB dış politika hedefleriyle uyumunu, özellikle de bölgesel ilişkilerdeki karmaşık rolü ve Rusya ile ekonomik bağları ışığında incelemesi bekleniyor.
Uzun süredir devam eden Kıbrıs meselesinin çözülmesine yönelik devam eden çabalar da masada olacak. Konsey'in, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri'nin kişisel temsilcisinin atanmasını memnuniyetle karşılaması ve adanın barışçıl birleşmesini hedefleyen BM liderliğindeki girişimleri güçlendirme konusunda AB'den yeniden bir taahhüt sinyali vermesi bekleniyor. Birlik, bu uzun soluklu diplomatik zorluğa yönelik birleşik bir yaklaşımı vurgulayarak, Kıbrıs için belirlenen Avrupa Komisyonu özel temsilcisi ile yakın işbirliği yapmaya hazır olduğunu yineledi.
Dahası, AB'nin stratejik bakış açısının ekonomik boyutu zirvenin öne çıkan özelliklerinden biri olacak. Jeoekonomi ve rekabet gücü, Birlik içinde giderek karmaşıklaşan küresel ekonomik manzarada yol almak için sağlam bir strateji formüle etme ihtiyacının giderek artan bir farkındalığını yansıtarak ana gündem maddeleri olarak belirlendi. Bu zorunluluk, Çin ve Amerika Birleşik Devletleri gibi küresel güçler tarafından uygulanan artan ekonomik baskılarla güçlenmekte ve Avrupa bloğundan proaktif ve uyumlu bir yanıt gerektirmektedir. Cumhurbaşkanı Hristodulidis'in müdahalesi, bu nedenle yalnızca yaptırımların uygulanmasıyla ilgili değil, aynı zamanda değişken bir uluslararası arenada Avrupa Birliği'nin daha geniş stratejik yörüngesini şekillendirmeyle de ilgilidir.