Kuzey Kanada'da beş yaşındaki bir dişi kutup ayısının, nesli tehlike altındaki bu ikonik türün hayatta kalma stratejileri ve karmaşık sosyal dinamikleri hakkında nadir bir pencere aralayan olağanüstü bir olaya imza attığı bildirildi. Bilim insanları tarafından "hem nadir hem de derinden ilgi çekici" olarak nitelendirilen bu sahiplenme vakası, değişen çevre koşullarının bu hayvanlar üzerindeki etkisine dair de önemli ipuçları barındırıyor.
Olayın detayları, Churchill, Manitoba yakınlarında çalışan araştırmacılar tarafından gün yüzüne çıktı. GPS tasmalı olduğu belirtilen X33991 isimli anne kutup ayısı, ilkbaharda tek bir yavruyla yuvasından çıktığında gözlemlenmişti. Ancak yapılan sonraki gözlemlerde, aynı ayının artık iki yavruyla birlikte olduğu anlaşıldı. Bu durum, annenin yaklaşık on ila on bir aylık annelik görevi süresince, genetik bağı olmayan ek bir yavruyu da yanına aldığına işaret ediyor. Batı Hudson Körfezi kutup ayısı alt popülasyonu üzerine yürütülen neredeyse elli yıllık çalışmada bu türden sadece on iki benzer vaka kaydedilmiş olması, olayın sıra dışılığını gözler önüne seriyor.
Polar Bears International ve Kanada Çevre ve İklim Değişikliği Bakanlığı'ndan araştırmacılar, bu durumu "merak uyandırıcı bir davranış" ve "kutup ayısı yaşam döngüsünün ilginç bir yönü" olarak tanımlıyor. En güçlü teoriye göre, sahiplenilen yavrunun biyolojik annesini kaybetmiş olabileceği ve büyük bir sıkıntı içinde olduğu düşünülüyor. Kanada Çevre ve İklim Değişikliği Bakanlığı'ndan araştırma bilimcisi Evan Richardson, bu tür bir davranışın ardındaki potansiyel nedenleri şöyle açıklıyor: "Dişi kutup ayıları gerçekten iyi annelerdir ve yavrularını koruma ve onlara bakma konusunda donanımlıdırlar. Sahilde ağlayan ve annesini kaybetmiş küçük bir yavru varsa, bu dişilerin onları alıp bakmaktan başka çaresi kalmadığını düşünüyoruz." Bu da, genetik bağların ötesine geçebilen güçlü bir anne içgüdüsüne işaret ediyor.
Bu nadir olayın belgelenmesi süreci, gelişmiş takip ve gözlem tekniklerini içeriyor. Anne ayının hareketleri GPS tasmasıyla yakından izlenirken, araştırmacılar genetik örnekler toplayarak sahiplenilen yavrunun biyolojik annesini de belirlemeye çalışıyor. Bu titiz yaklaşım, bu tür sahiplenmelerin popülasyon içindeki daha geniş etkilerini anlamak açısından hayati önem taşıyor.
Doğada kutup ayısı yavrularının hayatta kalma şansı yüzde elli civarında seyrediyor. Anne şefkati, sahiplenilmiş bir yavru için bile bu olasılıkları önemli ölçüde artırıyor. Ancak, geçmişte belgelenen on üç sahiplenme vakasından yalnızca üç yavrunun yetişkinliğe ulaşabildiği bilgisi, kutup ayılarının yaşamındaki kırılganlığı ve karşılaştıkları devasa engelleri gözler önüne seriyor. İklim değişikliğinin deniz buzu üzerindeki etkileri ve bunun avlanma üzerindeki rolü düşünüldüğünde, bu tür her bir anne şefkati örneği, türün direncine değerli bir katkı olarak öne çıkıyor. Bu olaya ilişkin devam eden araştırmalar, kutup ayılarının adapte olma kapasitesi ve davranışsal esnekliği hakkında daha fazla bilgi sunarak, bu hayvanların geleceğiyle ilgili endişeler arasında bir umut ışığı yakıyor.