Washington D.C. – Küresel güvenlikte artan bir teyakkuz haliyle birlikte, Amerika Birleşik Devletleri Senatosu, 2026 mali yılı için dudak uçuklatan 901 milyar dolarlık savunma harcamaları yasa tasarısını onayladı. Meclis'ten geçen bu tarihi yasa, sadece Amerika'nın askeri harcamalarının seyrini belirlemekle kalmıyor, aynı zamanda özellikle jeopolitik gerilimlerin tırmandığı bir dönemde kilit uluslararası ortaklıklara olan bağlılığını da perçinliyor. Tasarının onaylanması, NATO müttefiklerinin de savunma harcamalarını artırma yolunda kolektif bir taahhütte bulunarak gayri safi yurt içi hasılalarının %5'ine ulaşmasıyla aynı zamana denk geldi. NATO Genel Sekreteri Mark Rutte, bu gelişmeyi Donald Trump'ın dış politika üzerindeki etkisinin bir kanıtı olarak değerlendirdi.
Yeni onaylanan ABD savunma bütçesi, Amerikan askeri varlığını stratejik açıdan hayati bölgelerde sürdürmek üzere titizlikle hazırlandı. Yasadaki hükümler, Avrupa ve Güney Kore'de güçlü askeri birliklerin devamını zorunlu kılıyor. Bu, müttefiklere güven verme ve potansiyel düşmanları caydırma amacı taşıyan net bir mesajdır. Bu yasal çerçeve, özellikle Avrupa'da ABD'nin yurt dışı askeri taahhütlerinde olası bir hızlı geri çekilmeyi önlemeyi hedefliyor. Pentagon artık, olağanüstü durumlar haricinde, Avrupa genelinde en az 76.000 Amerikan askerinin konuşlandırılmasına ve Güney Kore'de ise en az 28.500 personelin bulundurulmasına resmi olarak bağlı.
Tahsis edilen fonların önemli bir kısmı, Ukrayna'nın Rus saldırganlığına karşı savunma yeteneklerini güçlendirmek için ayrıldı. Yasa, önümüzdeki iki yıl boyunca Ukrayna Güvenlik Yardımı Girişimi için 800 milyon dolar yetkilendirmekte ve Kiev'in savaş çabaları için yerli silah üretimini artırmaya yıllık 400 milyon dolar tahsis etmektedir. Bu sürdürülebilir mali ve maddi destek, Rusya'nın Ukrayna topraklarını işgal etmeye devam ettiği ve daha fazla toprak kontrolü emellerini dile getirdiği bir ortamda, Ukrayna'nın egemenlik mücadelesine yardım etme zorunluluğu konusundaki iki partili uzlaşmayı yansıtıyor. Şubat 2022'de Rusya'nın tam ölçekli işgaliyle başlayan ve 2014'te Kırım'ın ilhakıyla öncülük edilen devam eden çatışma, ABD savunma politikasını yönlendiren merkezi bir endişe olmaya devam ediyor.
Doğu Avrupa'nın ötesinde, savunma tasarısı Hint-Pasifik ve Orta Doğu'daki gelişen güvenlik dinamiklerini de ele alıyor. Tayvan Güvenlik İşbirliği Girişimi için 1 milyar dolarlık önemli bir tahsis, Çin'in bölgedeki askeri iddialarının artması karşısında ABD'nin ada ülkesinin savunma yeteneklerini geliştirme taahhüdünü vurguluyor. Ayrıca, yasa İsrail'e 600 milyon dolarlık güvenlik yardımı yetkilendirerek uzun süredir devam eden stratejik bir ittifakı güçlendiriyor ve ortak füze savunma programlarını destekliyor. Bu çok yönlü tahsisler, bir dizi müttefik ulus ve ortak arasında daha fazla savunma işbirliğini teşvik etmeyi amaçlayan stratejik bir yeniden yönlenmeyi ortaya koyuyor.
ABD Senatosu ve Temsilciler Meclisi bu kritik savunma harcamaları konusunda birlik gösterse de, bu tür artan harcamalar ve uluslararası angajmanın altında yatan mantık, devam eden bir tartışma konusu olmaya devam ediyor. Destekçiler, bu önlemlerin küresel istikrarı sürdürmek ve özellikle Rusya'dan gelen saldırganlığı caydırmak için gerekli olduğunu savunuyor. Buna karşılık, bazı Demokrat milletvekilleri de dahil olmak üzere eleştirmenler, askeri gücün kontrolsüz bir şekilde genişlemesi potansiyeli ve sürekli Kongre denetimi ihtiyacı konusunda endişelerini dile getirdiler. Bu arada Rusya, Avrupa ulusları için ani bir tehdit olduğu iddialarını tutarlı bir şekilde "safsata" olarak reddederken, Başkan Vladimir Putin, diplomatik yolların verimsiz olması durumunda ülkesinin hedeflerini, "tarihi topraklarının kurtuluşu" da dahil olmak üzere askeri yollarla dile getirmeye devam etti. Dolayısıyla, ABD Kongresi tarafından alınan yasal eylemler, yalnızca bütçe kararları değil, karmaşık ve giderek daha istikrarsız bir uluslararası manzara içinde niyetin güçlü beyanlarıdır.