Lingua-News Cyprus

Language Learning Through Current Events

Friday, December 19, 2025
C1 Advanced ⚡ Cached
← Back to Headlines

Kıbrıs'ın İran Adaları Çıkmazı: Tahran'dan Sert Tepki

**Tahran, İran** – İran Dışişleri Bakanlığı, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ile Kıbrıs Rum Yönetimi arasında imzalanan ve Basra Körfezi'ndeki üç stratejik ada üzerindeki BAE egemenliğini zımnen tanıyan ortak deklarasyona sert tepki gösterdi. Bu gelişme üzerine Tahran yönetimi, adada bulunan Kıbrıs Büyükelçisi Petros Nacouzis'i Dışişleri Bakanlığı'na çağırarak protestosunu iletti. Bu diplomatik hamle, bölgedeki uzun süredir devam eden toprak anlaşmazlıklarını yeniden alevlendirerek, hayati önem taşıyan Körfez bölgesindeki deniz hak iddiaları etrafındaki hassasiyetleri gözler önüne serdi.

Diplomatik gerilimin fitilini ateşleyen olay, 14 Aralık 2025 Pazar günü BAE Devlet Başkanı Şeyh Mohamed bin Zayed Al Nahyan'ın Lefkoşa'ya yaptığı ziyaret sırasında yayımlanan ortak bildiri oldu. Bu bildiride Kıbrıs Rum Yönetimi, BAE'nin Ebu Musa, Büyük Tunb ve Küçük Tunb adaları üzerindeki egemenliğini güçlü bir şekilde desteklediğini belirtti. Kasım 1971'den bu yana bu adaları fiilen yöneten İran ise, salı günü Büyükelçi Nacouzis'i Dışişleri Bakanlığı'na çağırmak suretiyle hızla yanıt verdi.

Görüşme sırasında, İran Dışişleri Bakan Yardımcısı Muhammed Alibek, Kıbrıs Rum Yönetimi'ne yazılı bir itirazname sundu. Alibek, üç ada üzerindeki "tarihi, tartışmasız ve etkin egemenliğini" kesin bir dille yineleyerek, bu adaların İran toprağının ayrılmaz bir parçası olduğunu vurguladı. İranlı yetkili, ülkenin toprak bütünlüğünü sorgulayan her türlü dış müdahaleyi ulusal egemenliğin ve sınırların dokunulmazlığının ihlali olarak nitelendirdi. Alibek, Kıbrıs yönetimini "ciddi bir hata" olarak tanımladığı bu tutumunu düzeltmeye ve gelecekte benzer eylemlerden kaçınmaya davet etti.

Bu vaka bir ilk değil. İran, Ekim 2025'te de Avrupa Birliği ve Körfez İşbirliği Konseyi'nin (KİK) bu adaların İran tarafından "işgaline" son verilmesi çağrısı yapan ortak bildirisi sonrasında AB büyükelçilerini çağırmıştı. Kıbrıs ve BAE arasındaki ortak bildiri, bu önceki AB-KİK açıklamalarına açıkça atıfta bulunarak, İran'ın doğrudan bir meydan okuma olarak gördüğü koordineli bir diplomatik duruşu gözler önüne serdi.

Ebu Musa ve iki Tunb adası üzerindeki anlaşmazlık, köklü bir jeopolitik meseledir. İran, yarım yüzyıldan uzun süredir bu adaların kontrolünü elinde tutmakta ve özellikle küresel petrol sevkiyatının kritik bir darboğazı olan Hürmüz Boğazı'na yakınlıkları nedeniyle stratejik ve ekonomik çıkarları için bu adaları hayati önemde görmektedir. BAE ise buna karşılık, adalar üzerindeki tarihi hak iddiasını sürdürmektedir.

Kıbrıs Büyükelçisi'nin Dışişleri Bakanlığı'na çağrılması, Tahran ve Lefkoşa arasında belirgin bir diplomatik fay hattı oluşturarak önemli bir diplomatik gelişme olarak kayıtlara geçti. İran için bu durum, toprak bütünlüğünü savunma konusundaki sarsılmaz kararlılığının açık bir göstergesidir. Olay, ayrıca Basra Körfezi'ndeki bölgesel anlaşmazlıkların kırılgan doğasının da çarpıcı bir hatırlatıcısı niteliğindedir. Dahası, İran'ın yanıtı, toprak meselelerine karşılıklı bir yaklaşım ima ederek, dolaylı olarak karmaşık Kıbrıs sorununa göndermede bulundu ve kendi toprak iddialarına yönelik tutumunun diğer tartışmalı konulara bakış açısını etkileyebileceğini öne sürdü. Bu diplomatik alışverişin sonuçlarının bölge genelinde yankı bulması, muhtemelen daha geniş diplomatik etkileşimleri etkilemesi ve mevcut jeopolitik gerilimleri daha da artırması beklenmektedir.

← Back to Headlines