Lingua-News Cyprus

Language Learning Through Current Events

Thursday, December 18, 2025
C1 Advanced ⚡ Cached
← Back to Headlines

Faiz İndirimleri Cephesinde Beklentiler ve Gerçekler Çarpışıyor

**Washington D.C.** – Amerika Birleşik Devletleri'nden gelen son ekonomik veriler, Federal Rezerv'in (Fed) para politikası kararları sonrası piyasa beklentileri ile merkez bankasının faiz indirimlerine dair öngörüleri arasındaki derin uçurumu gözler önüne serdi. İstihdam ve perakende satış rakamları ekonomik ivme hakkında karmaşık bir tablo çizerken, asıl dikkatleri üzerine çeken, gelecekteki parasal gevşemenin hızına dair oluşan farklı bakış açıları oldu.

Merakla beklenen Kasım ayı istihdam raporu, işgücü piyasasının sağlığına dair karışık sinyaller verdi. Tarım dışı istihdam artışı beklentileri aşarak 64 bin kişiye ulaşırken, bu Ekim ayındaki negatif rakamdan kayda değer bir iyileşme anlamına geliyordu. Ancak işsizlik oranı %4,6'ya yükselerek Fed yetkililerinin öngörülerinin üzerine çıktı. Bu durum, Fed Başkanı Jerome Powell'ın faiz indirimlerinin yolunu açabileceğini belirttiği işgücü piyasasında hafif bir soğumaya işaret ediyor. Ancak Fed ekonomistlerinin bir kısmı, istihdam rakamlarının, aylık 60 bin pozisyona kadar yapay olarak şişirilmiş olabileceğini ve dolayısıyla yaratılan işlerin ilk rapor edilenden daha az güçlü olabileceğini düşünüyor.

Eş zamanlı olarak, Ekim ayı perakende satış verileri %0'lık bir durağanlaşma gösterdi. Eylül ayındaki mütevazı artışın ardından gelen bu büyüme eksikliği ve tahminlerin altında kalması, tüketici harcamalarındaki temkinliliğe işaret ediyor. Ancak gayri safi yurt içi hasıla (GSYH) hesaplamaları için kritik öneme sahip perakende satış kontrol grubuna daha yakından bakıldığında, önceki aydaki hafif daralmanın ardından %0,8'lik önemli bir toparlanma gözlemlendi. Tüketici harcamalarındaki bu ikilem, Fed'in ilerlemesi gereken ekonomik anlatıya bir katman daha karmaşıklık ekliyor.

Bu veriler, Federal Rezerv'in son politika toplantısının hemen ardından geldi. Toplantıda, oy birliği olmasa da, gösterge faiz oranını sabit tutma kararı alındı. Faizlerin değiştirilmemesi kararına üç yetkiliden muhalefet geldi: Vali Stephen Miran daha agresif bir 50 baz puanlık indirim savunurken, Kansas City Fed Başkanı Jeff Schmid ve Chicago Fed Başkanı Austan Goolsbee faizleri sabit tutma yönündeydi. Federal Açık Piyasa Komitesi (FOMC) içindeki bu görüş ayrılığı, piyasanın genel olarak büyük bir gevşeme beklentisini yansıtıyor.

İşgücü piyasasındaki yumuşama ve enflasyonist baskıların azalması algısıyla hareketlenen piyasa oyuncuları, gelecek yıl için yaklaşık 57 baz puanlık faiz indirimi fiyatlıyor. Bu, Mart ayında bir faiz indirimi olasılığının ve Nisan ayında daha büyük bir indirim ihtimalinin güçlendiği anlamına geliyor. Fed'in kendi Ekonomik Projeksiyon Özeti (SEP) ise çok daha muhafazakar bir yaklaşım önererek, yalnızca tek bir faiz indirimi öngörüyor. Piyasa fiyatlaması ile Fed projeksiyonları arasındaki bu ciddi fark, özellikle yeni ekonomik veriler ortaya çıktıkça volatilite için zemin hazırlıyor.

Bu farklılığın sonuçları önemli. Önümüzdeki istihdam ve enflasyon verileri piyasanın güvercin bakış açısıyla uyumlu gelmeye devam ederse, daha erken ve daha büyük faiz indirimleri beklentileri güçlenebilir ve bu da ABD dolarını baskılayabilir. Tersine, Fed'in ekonomik dayanıklılık ve enflasyon konusundaki daha iyimser görüşünü destekleyen veriler, piyasa beklentilerinin yeniden ayarlanmasına yol açabilir ve doları güçlendirebilir. Dolar Endeksi (DXY), ABD dolarının ana para birimleri sepetine karşı gücünü ölçen bir gösterge, son ABD rakamlarının açıklanmasının ardından hafif bir düşüş yaşadı ve bu da ekonomik rüzgar akıntılarına piyasanın anlık tepkisini yansıttı. Ekonomik manzara gelişmeye devam ettikçe, gelen veriler ile Fed'in değerlendirme duruşu arasındaki etkileşim, finansal piyasaları şekillendirmede kilit bir faktör olmaya devam edecek.

← Back to Headlines