**LAPTA –** Lapta'da bir çiftlikte dört sığırda sığır vebası (Bulaşıcı Sığır Diş Eti Hastalığı - Foot and Mouth Disease - FMD) vakası tespit edilmesinin ardından yetkililer, salgını kontrol altına almak için hızla harekete geçti. Bu, bu hafta kuzeydeki ikinci vaka olarak kayıtlara geçerken, bölgenin tarımsal sektörünü korumak amacıyla acil karantina önlemleri ve geniş çaplı bir aşılama kampanyası başlatıldı. Veterinerlik yetkilileri, virüsün daha fazla yayılmasını önlemek için kesime gönderilecekler dahil olmak üzere hayvan hareketlerine sıkı kısıtlamalar getirdi ve bu tür hareketler için önceden veteriner izni zorunlu kılındı.
İlk alarm, etkilenen çiftlikte süt veriminde belirgin ve açıklanamayan bir düşüş gözlemlenmesiyle verildi. Ankara'daki uzman bir araştırma enstitüsü tarafından yapılan laboratuvar analizleri, hastalığın varlığını doğruladı. Buna karşılık, yaklaşık 13 bin büyükbaş, küçükbaş ve keçi hayvanın aşılanması planlanırken, 35 ekip bu aşıları uygulayacak. Bu aşıların altı ay boyunca bağışıklık kazandırması ve hastalığın hızlı bulaşıcılığına karşı kritik bir tampon bölge oluşturması bekleniyor.
Kuzey'in 'tarım bakanı' olarak atanan Hüseyin Çavuş, FMD'nin insan sağlığı için doğrudan bir tehdit oluşturmadığını vurgulayarak kamuoyundaki endişeleri gidermeye çalıştı. Virüsün ısıya duyarlı olduğunu ve süt ürünlerinin işlenmesinde rutin olarak karşılaşılan 72 derece Celsius sıcaklıkta saniyeler içinde etkisiz hale geldiğini belirtti. Bu güvenceye rağmen, çiftçiler için ekonomik etkiler göz ardı edilemeyecek düzeyde. FMD, verimlilikte ani düşüşlere neden olarak geçim kaynaklarını ve genel tarım ekonomisini ciddi şekilde etkileyebilir. Hastalığın kendisi için mevcut bir tedavi yöntemi bulunmazken, önleyici tedbirlerin hızla uygulanması büyük önem taşıyor.
Aşılama çalışmalarının yanı sıra, geniş bir coğrafi alanda kapsamlı dezenfeksiyon protokolleri de titizlikle uygulanıyor. Hayvan taşımacılığı yapan araçlar, yem ve süt taşıyan araçlar ile tarım alanlarına giren ve çıkan diğer ekipmanlar, kapsamlı bir şekilde temizleniyor. Kesimhanelere hayvan taşıyan herhangi bir araç için dezenfeksiyon belgesi artık zorunlu hale getirildi, bu da biyogüvenliğin sağlanmasının önemini bir kez daha ortaya koyuyor. Yoğun dezenfeksiyon önlemlerinin uygulandığı bölgeler arasında Güzelyurt, Lefke, Mesarya, Ayios Ambrosios, Ayios Epiktitos ve Girne öne çıkıyor.
Hayvanlarla çalışan profesyoneller ve çiftçiler, koruyucu giysilerin dikkatli kullanımı, sık el hijyeni ve tesislerin düzenli olarak dezenfekte edilmesi gibi geliştirilmiş biyogüvenlik uygulamaları konusunda bilgilendiriliyor. Çiftçiler, mülklerinin giriş ve çıkış noktalarını dezenfekte etmeye, hayvanları için hijyenik yaşam alanları sağlamaya, atıkları etkili bir şekilde yönetmeye ve patojenlerin barınabileceği durgun suları ortadan kaldırmaya teşvik ediliyor. Çapraz bulaşma riskini en aza indirmek için ortak araç veya ekipman kullanımından kaçınılması tavsiye ediliyor. Hastalık belirtileri veya ani süt üretimi düşüşü tespit edildiğinde acilen Veterinerlik Hizmetlerine bildirimde bulunmak, erken müdahale için hayati önem taşıyor.
Yetkililer, yaygın aşılama ve sıkı biyogüvenlik önlemleri gibi çok yönlü müdahalelerle hastalığın üç ay içinde ortadan kaldırılabileceğini umuyor. Mevcut durum, güçlü tarımsal biyogüvenliğin sürdürülmesindeki devam eden zorlukları ve zoonotik hastalıkların yıkıcı ekonomik sonuçlarını azaltmada hızlı müdahalenin kritik rolünü gözler önüne seriyor. Odak noktası, işgal altındaki topraklarda hayvan refahını ve ekonomik istikrarı korumak olmaya devam ediyor.