**Tahran** – İranlı insan hakları savunucusu ve geçen yılın Nobel Barış Ödülü sahibi Narges Muhammedi, yetkililer tarafından gözaltına alındı. Bu durum, uluslararası alanda kınamalara ve Muhammedi'nin derhal serbest bırakılması için acil çağrılara neden oldu. Kadınlara yönelik baskıya karşı yürüttüğü amansız mücadelesi ve İran'da insan haklarının geliştirilmesi yönündeki yorulmak bilmez çabalarıyla tanınan 53 yaşındaki aktivistin, geçtiğimiz hafta bir anma töreninin ardından tutuklandığı bildiriliyor. Ailesi ve kendisini temsil eden kuruluş, Muhammedi'nin gözaltına alınması sırasında şiddete maruz kaldığı yönünde ciddi iddialarda bulundu.
Muhammedi ve akrabaları adına açıklama yapan Narges Vakfı'na göre, Nobel ödüllü aktivist "sivil giyimli ajanlar tarafından saldırıya uğradı" ve "baş ve boynuna ağır ve tekrarlanan cop darbeleri" aldı. Vakfın aktardığı görgü tanığı ifadeleri, gözaltı sırasında yaklaşık on beş sivil giyimli polisin yer aldığını ve bazılarının fiziksel saldırı ve sopa darbeleriyle müdahale ettiğini öne sürüyor. Gözaltına alınmasının ardından Muhammedi'nin iki ayrı vakitte hastanenin acil servisinde tıbbi yardım almak zorunda kalması, sağlık durumu hakkında ciddi endişelere yol açtı.
Ancak İranlı yetkililer farklı bir tablo çizerek, Muhammedi'nin gözaltına alınmasının bir toplantıda "kışkırtıcı ifadeler" kullanmasından kaynaklandığını iddia ediyor. Bu iddia edilen ihlal, aktivistin gözaltına alındığı Cuma günü, bu ayın başlarında "şüpheli" koşullar altında hayatını kaybettiği açıklanan insan hakları savunucusu ve avukat Hüsrev Alikordi için Meşhed'de düzenlenen bir anma töreninde gerçekleşti. Bu açıklama, Muhammedi'nin ailesi ve destekçilerinin aktardığı dehşet verici anlatımla taban tabana zıtlık gösteriyor.
Muhammedi'nin İran adalet sistemiyle olan geçmişi oldukça uzun ve yürek burkucu. Aktivizmi nedeniyle hayatı boyunca on yılı aşkın süre hapis yattı. En son 2021'den bu yana, "devlete karşı propaganda faaliyeti" ve "devlet güvenliğine karşı komplo" suçlamalarıyla 13 yıl gibi ağır bir cezaya çarptırılmıştı. Aralık 2024'te sağlık nedenleriyle Tahran'ın meşhur Evin hapishanesinden geçici olarak serbest bırakılması, kısa bir nefes alma imkanı sunmuştu; ancak bu süre son tutuklamayla trajik bir şekilde sona erdi.
Tutuklanma haberi, uluslararası insan hakları çevrelerinde ve diplomatik koridorlarda yankı buldu. Nobel Komitesi, durumu ciddiyetle ele alarak derhal serbest bırakılması çağrısında bulundu. Ödüllü yönetmen Cafer Panahi gibi önde gelen isimler de Muhammedi'nin serbest bırakılması ve iddia edilen kötü muameleye son verilmesi yönündeki seslere katıldı.
Muhammedi'nin uzun süreli hapis cezası, ciddi kişisel riskler ve bozulan sağlığına rağmen davasına olan bağlılığı ve boyun eğmez duruşu, onu direnişin güçlü bir sembolü haline getirdi. Son tutuklanması hem kendi sağlığını tehlikeye atmakla kalmıyor, hem de İran'da insan hakları savunucularının karşı karşıya olduğu kırılgan ortama dair ürpertici bir hatırlatma niteliği taşıyor. Uluslararası toplum şimdi nefesini tutmuş, küresel tepkinin İranlı yetkilileri eylemlerini yeniden gözden geçirmeye ve milyonlara ilham veren bir Nobel ödüllüye özgürlüğünü iade etmeye zorlamasını umut ediyor.