**Berlin, Almanya** – Uzun süredir devam eden Ukrayna krizine çözüm bulma yolunda önemli bir diplomatik hamle yapan Amerika Birleşik Devletleri, Kiev yönetimine kapsamlı güvenlik güvenceleri sundu. NATO'nun 5. Maddesi'nin savunma ilkelerinden esinlendiği belirtilen bu garantiler, olası bir ateşkes sonrası Ukrayna'nın egemenliğini ve toprak bütünlüğünü koruması için sağlam bir çerçeve oluşturmayı hedefliyor. Berlin'de iki gün süren yoğun temasların ardından Avrupa'daki müttefiklerle birlikte şekillenen bu girişim, Washington ve ortaklarının kalıcı bir barış anlaşmasını pekiştirmek adına attığı kararlı adımı gösteriyor.
ABD heyeti, özel temsilci Steve Witkoff ve önde gelen isimlerden Jared Kushner'ın öncülüğünde Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski dahil olmak üzere üst düzey Ukraynalı yetkililerle bir araya geldi. Önerilen güvenlik mimarisi, Ukrayna topraklarında görev yapacak, Avrupa liderliğinde çok uluslu bir gücün, "Force Ukraine"ın kurulmasını da içeriyor. Bu birliğin, savaş sonrası yeniden yapılanma çabalarında ülkenin savunma güçlerine destek olması, hava savunma kabiliyetlerini güçlendirmesi ve deniz güvenliğini artırması öngörülüyor. Bu bütüncül paket, ABD ve Avrupalı ortaklarından gelen kayda değer bir taahhüdü temsil ediyor ve bu "sağlam güvenlik garantileri"ni sunma konusunda işbirliği yapma sözü verdiler.
Bu teklif, Washington'ın Kiev'e Moskova'ya taviz vermesi yönündeki artan baskısı dönemine denk geliyor ve bu stratejinin son görüşmelerde ana tema olduğu konuşuluyor. Ukrayna Devlet Başkanı Zelenski, ülkesinin "güvenlik garantilerine dair net bir anlayışa" olan temel ihtiyacını dile getirerek, Rusya'nın herhangi bir ateşkes anlaşmasına uymasını sağlama ve gelecekteki saldırganlığı önlemenin hayati önemini vurguladı. ABD, Başkan Donald Trump'ın açıklamalarıyla, Ukrayna savaşına bir çözümün "her zamankinden daha yakın" olduğunu belirterek iyimser bir tablo çizdi.
Bu güvenlik güvencelerinin altında yatan olası bir uzlaşma, Ukrayna'nın uzun süredir devam eden NATO'ya katılma arzusunu da ilgilendiriyor. Doğrudan bir "ver-al" ilişkisi olarak açıkça belirtilmese de, sunulan kayda değer güvenlik garantileri, tam NATO üyeliği üzerindeki anlık baskıyı hafifletebilecek ve gelişmiş güvenlik için alternatif bir yol olarak yorumlanabilir. Dahası, ABD, Donbas'ın tartışmalı doğu bölgesinde bir "ekonomik serbest bölge" konseptini ortaya attı. Ancak bu teklifin hayata geçirilmesi, Ukrayna'nın işgal altındaki bölgelerden çekilmesini gerektireceği ve Rusya'dan benzer tavizlerin açıkça belirtilmediği göz önüne alındığında, ciddi karmaşıklıklar barındırıyor.
ABD'li yetkililerin "platin standardı" olarak nitelendirdiği güvenlik garantileri, süresiz bir teklif olarak sunulmuyor. Bu zamansal sınırlama, Ukrayna'nın önerilen çerçeveyle etkileşim kurması için bir fırsat penceresi olduğunu ima ediyor. Temel amaç, kalıcı bir barışı güvence altına almak ve gelecekteki düşmanlıklara karşı caydırıcılık oluşturarak Ukrayna'nın yaptığı fedakarlıkların boşa gitmemesini sağlamaktır. Güvenlik güvenceleri önemli bir gelişme olsa da, özellikle Donbas'la ilgili karmaşık toprak anlaşmazlıkları, kapsamlı ve adil bir barış anlaşmasının önünde hala büyük engeller teşkil ediyor. Önümüzdeki haftalar, bu ABD liderliğindeki tekliflerin bölgede gerilimin azaltılmasına ve istikrara ne ölçüde zemin hazırlayabileceğini ortaya koyacaktır.