Avrupa Birliği Konseyu'nun ilk yarısında devralacağı dönem başkanlığı öncesi Kıbrıs'ta heyecan dorukta. Ada ülkesi, stratejik önceliklerini Brüksel'e taşımaya hazırlanırken, Cumhurbaşkanı Nikos Hristodulidis de Fransa ile ikili ilişkileri güçlendirmek ve Ukrayna'ya yönelik sürdürülebilir desteği ele almak üzere Paris'e bir diplomatik ziyaret gerçekleştiriyor. Bu eş zamanlı gelişmeler, Kıbrıs'ın Avrupa sahnesindeki artan etkisini ve kıtanın geleceğini şekillendirme konusundaki proaktif duruşunu gözler önüne seriyor.
Kıbrıs, Konsey Başkanlığı sırasında özellikle Ulaştırma, Telekomünikasyon ve Enerji Konseyi gibi kilit bakanlık düzeyindeki müzakerelere başkanlık edecek. Enerji Bakanı Michael Damianos'un ada ülkesinin iddialı gündemini sunması bekleniyor. Bu gündemin merkezinde, Avrupa'nın gelecekteki kritik ulaşım ve enerji altyapı yatırımlarının temelini oluşturacak "Avrupa'yı Bağlama Tesisi" (Connecting Europe Facility) düzenlemesi yer alacak. Ayrıca, kıtanın enerji ağlarını modernize etmeyi ve genişletmeyi amaçlayan, enerji arz güvenliğini ve AB'nin rekabet gücünü artıracak AB şebeke paketi üzerine de yoğun tartışmaların yapılması öngörülüyor. Enerji politikası ile Avrupa güvenliği arasındaki hassas ilişki, iklim ve enerji hedeflerini ilerletmeye yönelik, özellikle sınır ötesi yenilenebilir enerji projelerinin teşvikiyle ilgili girişimler de gündemin önemli maddeleri arasında yer alacak.
Cumhurbaşkanı Hristodulidis'in Paris ziyareti ise Kıbrıs ve Fransa arasındaki stratejik ortaklığı pekiştirmeye yönelik bilinçli bir çabanın göstergesi. Elysée Sarayı'nda gerçekleşecek görüşmeler, sadece diplomatik nezaketle sınırlı kalmayıp savunma, ekonomik işbirliği, kültürel değişim, inovasyon ve eğitim gibi geniş bir yelpazeyi kapsayacak. Bu üst düzey temasların bir neticesi olarak, iki ülke arasındaki gelişen ilişkilerin ve ortak hedeflerin somut bir kanıtı niteliğindeki stratejik ortaklık anlaşmasının imzalanması bekleniyor. Bu anlaşma, Avrupa ve uluslararası meselelerde daha güçlü bir koordinasyonu kolaylaştırarak küresel zorluklara karşı ortak yaklaşımlarını uyumlu hale getirecek.
Bu temasların zamanlaması da büyük önem taşıyor. Danimarka'nın dönem başkanlığının sona ermesiyle bayrağı devralacak olan Kıbrıs, kendi görev süresi boyunca AB politikalarının yönünü belirleyecek. Brüksel'deki çok taraflı müzakereler, Kıbrıs'ın öne süreceği politika direktiflerinin zeminini oluşturacak. 2028-2034 dönemini kapsayacak yeni çok yıllık mali çerçeve bağlamı da, bu müzakerelere stratejik bir öngörü katıyor; zira şu anda alınacak kararlar, AB'nin yatırım kapasitesini ve politika yönelimini yıllarca derinden etkileyecek.
Kıbrıs'ın sergilediği proaktif diplomasi, özellikle Cumhurbaşkanı Hristodulidis'in Fransız mevkidaşı Emmanuel Macron ve potansiyel olarak NATO Genel Sekreteri Mark Rutte ve Uluslararası Enerji Ajansı İcra Direktörü Fatih Birol gibi diğer kilit Avrupalı paydaşlarla kurduğu temaslar aracılığıyla, AB içinde yapıcı ve etkili bir oyuncu olma niyetini açıkça ortaya koyuyor. Enerji altyapısı, güvenlik ve sınır ötesi işbirliğiyle ilgili girişimleri destekleyerek Kıbrıs, Başkanlığı, Avrupa kıtasında daha fazla entegrasyon ve dayanıklılık sağlamak, tüm üye devletlere fayda sağlayan somut sonuçlara yönelik bir bağlılık göstermek amacıyla kullanmayı hedefliyor.