Lingua-News Cyprus

Language Learning Through Current Events

Thursday, December 18, 2025
C1 Advanced ⚡ Cached
← Back to Headlines

Netanyahu'nun Sessiz Diplomasisi: F-35 Krizi ve Bölgesel Gerilimler

İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu, ABD'nin Türkiye'ye ileri teknoloji F-35 savaş uçakları satma önerisine ilişkin kasıtlı bir kamuoyu sessizliğini sürdürüyor. Analistler, bu tutumu, Netanyahu'nun kırılgan koalisyon hükümetinin iç bütünlüğünü korumaya yönelik stratejik bir hamlesi olarak yorumluyor. Özellikle 2026'daki olası seçimler öncesinde, ulusal güvenlik konusunda sert çizgide duran bakanları Itamar Ben-Gvir ve Bezalel Smotrich gibi isimleri karşısına almaktan kaçınan Netanyahu, Washington ile açıktan bir çatışmaya girmemeyi tercih ediyor. Bu sayede, iki müttefik devlet, temelde yatan derin stratejik endişelere rağmen, "görünürde" sarsılmaz bir ittifak tablosu sergileyebiliyor.

Ancak bu sessiz diplomasi oyunu, son derece hareketli bir bölgesel satranç tahtasında oynanıyor. Geçtiğimiz hafta sonu, Karadeniz'de yaşanan ciddi bir gerilim, bölgedeki ittifak dengelerini bir kez daha gözler önüne serdi. Rus güçleri, Ukrayna'nın güneyindeki Odesa bölgesinde iki kritik limana yönelik düzenlediği drone ve füze saldırısında, üç Türk bağlantılı ticari gemiye hasar verdi. Saldırıda, Türk şirketi tarafından işletilen *M/V CENK T* adlı yük gemisi, limana girişinden hemen önce isabet alarak baş kısmında yangın çıkardı ve en az bir can kaybına neden oldu.

Ukrayna yetkilileri, saldırıyı küresel istikrar için hayati önem taşıyan sivil ekonomik altyapıya yönelik kasıtlı bir hamle olarak kınadı. Başkan Volodymyr Zelenskyy, bu saldırıyı, Türkiye'nin de arabulucu olarak yer aldığı devam eden diplomatik barış çabalarına Moskova'nın duyarsızlığının bir göstergesi olarak nitelendirdi. Bu gelişme, Ankara'nın ileri düzey hava savunma ve projeksiyon gücüne duyduğu ihtiyacı daha da belirgin hale getirirken, F-35 gibi sistemlere yönelik talebin artabileceği sinyalini verdi.

Netanyahu tam da bu noktada zor bir jeopolitik ikilemle karşı karşıya. Tarihsel bir bölgesel rakibin askeri kapasitesini muazzam ölçüde güçlendirecek bir anlaşmaya açıktan muhalefet etmek, iç siyasetteki "tencereyi kaynatmamak" için çabalayan koalisyonunu sarsabilir. Fakat, Türkiye'nin Karadeniz'deki ticari çıkarlarına yönelik doğrudan tehditler ve bölgedeki güç dengelerinin sürekli değişimi, İsrail'in bu "görmezden gelme" politikasını uzun vadede sürdürmesini zorlaştırıyor. Şimdilik, Netanyahu'nun stratejik sessizliği, kısa vadeli iç istikrarı önceleyen bir "bekleme oyunu" olarak görülüyor. Ancak, F-35 satışı ihtimali devam ettikçe ve bölgesel gerilimler alevlendikçe, İsrail liderinin bu tutumu "ayıkla pirincin taşını" diyeceği daha zorlu bir açıklama sürecine evrilebilir. Doğu Akdeniz'deki askeri dengeyi derinden etkileyebilecek bu karar, Netanyahu'yu eninde sonunda perdeyi aralamaya zorlayabilir.

← Back to Headlines