Lingua-News Cyprus

Language Learning Through Current Events

Friday, December 12, 2025
C1 Advanced ⚡ Cached
← Back to Headlines

Kuzey Kore'nin Ukrayna'daki Gölgesi: Kim Jong Un, Ordusunun Savaştaki Rolünü Övdü

Kuzey Kore lideri Kim Jong Un, ülkesinin ordusunun Rusya'nın Ukrayna savaşındaki rolünü alenen övgüyle andı ve bu katılımı ulusal prestijin bir göstergesi ve "küresel adalet" için verilen bir mücadele olarak çerçeveledi. Üç gün süren kritik bir parti toplantısının ardından dün yayımlanan açıklamalar, Pyongyang'ın çatışmadaki doğrudan savaşçı rolüne dair bugüne kadarki en net resmi teyit niteliğinde. Bu durum, Moskova ile derinleşen ve sonuçları ağır olabilecek askeri ittifakın altını bir kez daha çizdi.

Kore İşçi Partisi genel kurulunun hemen ardından devlet kontrolündeki Kore Merkez Haber Ajansı (KCNA) tarafından duyurulan konuşmada Kim, geçtiğimiz yıl gerçekleştirilen "denizaşırı askeri operasyonları" ordusunun gücünün bir kanıtı olarak nitelendirdi. "Ordumuzun çeşitli askerleri, geçen yıl boyunca ordumuzun itibarını göstermek için denizaşırı askeri operasyonlara katıldı" ifadelerini kullanan Kim, bu askerlerin "dünyaya, ordumuzun ve devletimizin her zaman muzaffer ordu ve gerçek bir uluslararası adalet koruyucusu olarak prestijini gösterdiğini" iddia etti.

Bu açık övgü, Kuzey Kore ile Rusya arasında son dönemde hızla yoğunlaşan askeri ve ekonomik iş birliğinin geldiği noktayı gözler önüne seriyor. Gözlemciler, ilişkinin simbiyotik olduğunu belirtiyor: Moskova, Pyongyang'dan ihtiyaç duyduğu top mermileri ve piyade desteğini alırken, Kuzey Kore de ileri teknoloji yardımı ve diplomatik koruma elde ederek kendi silah programlarını güçlendirme fırsatı yakalıyor. Soğuk Savaş dönemi dinamiklerinden köklü bir kopuşu temsil eden bu ittifak, Batı liderliğindeki yaptırım ve güvenlik mimarilerine karşı ortak bir cephe oluşturuyor.

Savaş alanına dair bağımsız doğrulama zor olsa da, Güney Kore'nin Yonhap ajansının değerlendirmeleri, Kuzey Kore için insani bedelin ağır olduğunu gösteriyor. Ajansın tahminlerine göre, çatışmalarda en az 600 Kuzey Koreli asker hayatını kaybetti, binlercesi ise yaralandı. Doğruluğu teyit edilemeyen bu rakamlar, Pyongyang'ın sadece retorik bir pozisyondan öte, kayda değer ve sürekli bir personel taahhüdünde bulunduğuna işaret ediyor.

Kim, aynı parti toplantısında, içe dönük sert bir özeleştiri de yaparak yetkililer arasındaki "yanlış ideolojik bakış açıları"nı ve "pasif ve sorumsuz çalışma tutumları"nı kınadı. Devlet medyasının "disiplinde sapmalar" olarak andığı, yolsuzluk ve verimsizliğe tipik bir örtmece olan bu konuların gündeme getirilmesi dikkat çekici. Dışarıdaki askeri faaliyetleri yüceltirken içerideki başarısızlıkları azarlamanın bu ikili yaklaşımı, rejim disiplinini pekiştirmeyi ve kamuoyunun dikkatini milliyetçi zaferlere yönlendirmeyi amaçlıyor gibi görünüyor.

Kim Jong Un'un bu açıklamalarının çok yönlü etkileri olacak. Uluslararası arenada, Kuzey Kore'nin büyük bir Avrupa savaşının doğrudan tarafı olduğunu pekiştirerek yeni yaptırımları ve bölgesel gerilimde tırmanışı davet edebilir. Ukrayna'daki savaş açısından ise Pyongyang'dan gelecek insan gücü desteğinin devam edeceğinin sinyalini veriyor. Bölgede ise Seul ve Tokyo'da, giderek daha cesaretlenen ve iş birliği içindeki otoriter bir eksenle karşı karşıya olmanın yarattığı güvenlik endişelerini körüklüyor. Nihayetinde Kim Jong Un'un konuşması, tartışmalı bir askeri gerçekliği teyit etmekle kalmıyor, aynı zamanda bunu rejiminin içeride meşruiyetini, dışarıda ise meydan okuyan duruşunu güçlendirmek için stratejik bir araç olarak kullanıyor.

← Back to Headlines