New York - Time dergisi, 2025 yılının ‘Yılın Kişisi’ni açıklayarak geleneksel kalıpları yerle bir eden bir seçime imza attı. Tek bir isim yerine, ‘Yapay Zekanın Mimarları’nı seçen dergi, küresel çapta bir dönüşüme öncülük eden teknoloji önderleri ve araştırmacılar kolektifini onurlandırdı. Bu karar, yapay zekanın gündelik hayatımıza ve ekonomik dokulara geri dönülemez bir şekilde nüfuz ettiği, insanlık deneyimini temelden yeniden şekillendiren bir yılı simgeliyor.
Derginin, 2024’te seçtiği ve yeniden başkan seçilen Donald Trump’tan, teknoloji dünyasının öncülerine geçiş yapması, toplumsal odaktaki köklü bir kaymanın da göstergesi. Geleneksel güç yapılarından, bu yapıları baştan aşağı dönüştüren dijital mimarlara uzanan bu yolculuk, çağımızın yeni hakikatini gözler önüne seriyor. Time editörleri, seçimlerini, dünyayı hem büyüleyen hem de derinden tedirgin eden “düşünen makineler” çağını başlatan isimlere borçlu olduğumuzu vurgulayarak gerekçelendirdi.
Dergi, bu karmaşık hikayeyi anlatmak için birbirini tamamlayan iki kapak hazırladı. İlkinde, çeşitli sektörlerden insanlarla çevrili “YZ” harfleri yer alıyor; teknolojinin her alana sirayet eden gücünü simgeliyor. İkinci kapakta ise, bu devrimin arkasındaki sekiz önemli ismin portreleri bir araya getirilmiş: Nvidia’dan Jensen Huang, Meta’dan Mark Zuckerberg, X’ten Elon Musk, öncü araştırmacı Fei-Fei Li, OpenAI’den Sam Altman, AMD’den Lisa Su, Anthropic’ten Dario Amodei ve Google DeepMind’dan Sir Demis Hassabis. Bu görsel, hem kavramsal devrime hem de onu şekillendiren bireylere selam duruyor.
Bu onurun arka planında, OpenAI’nin ChatGPT’sinin 2022 sonunda patlama yapmasıyla hız kazanan yapay zeka patlaması yatıyor. 2025 itibarıyla teknoloji, ‘yeni bir oyuncak’ olmanın ötesine geçerek altyapıların ve insan etkileşiminin temel bileşeni haline geldi. Teknolojik devlere ait yatırımlar yüz milyarlarca dolara ulaşırken, benimsenme ölçeği de devasa boyutlarda. Sam Altman’ın açıkladığı üzere, OpenAI’nin chatbot’u haftada yaklaşık 800 milyon kullanıcıya hizmet veriyor. Mark Zuckerberg ise, Meta’yı baştan aşağı AI asistanlarına entegre etmek için kolları sıvamış durumda.
Analistlere göre Time’ın bu atfı, uzun süredir ekonomik ve sosyal eğilimlerde görülen değişimi resmileştiriyor. Yılın en etkili gücünün bir kişi değil, rekabet içinde ama bir o kadar da birbirine bağlı bir düşünür ve inşaatçı ekosistemi tarafından inşa edilen bir paradigma olduğunu kabul ediyor. Bu seçim, yaratılan teknolojinin çift taraflı doğasını da yansıtıyor: Muazzam bir verimlilik ve yaratıcılık kaynağı, ancak aynı zamanda derin etik, ekonomik ve varoluşsal kaygıların da katalizörü.
‘Mimar’ların kolektif olarak seçilmesi, 2025’in hikayesinin tek bir vizyona bağlanamayacağını, zekanın kendisini yeniden tanımlamak için verilen amansız, işbirlikçi ve çoğu zaman çekişmeli bir yarışın sonucu olduğunu gösteriyor. Bu karar, insanlığın kader çizgisinin artık yapay zekanın evrimine sıkı sıkıya bağlı olduğunun geniş toplumsal kabulünün de bir işareti. Time’ın da teyit ettiği gibi, bu teknolojik tren yola çıktı; artık geri dönüş yok.