Pasifik Okyanusu'nun iki ayrı kıyısında, insanlık doğanın gücü karşısında bir kez daha çaresiz kaldı. Amerika Birleşik Devletleri'nin kuzeybatısı ile Kanada'da tarihi seller yaşanırken, Japonya açıklarında meydana gelen şiddetli deprem bir tsunami uyarısına yol açtı. Eş zamanlı gelişen bu felaketler, büyük çaplı tahliyeleri ve acil durum ilanlarını beraberinde getirerek, bölgelerin imkanlarını zorladı ve geçmişin travmatik anılarını canlandırdı.
Kuzey Amerika'da, "atmosferik nehir" olarak adlandırılan, yoğun tropikal nem taşıyan bir sistem, Washington Eyaleti ve British Columbia bölgesini günlerdir adeta döve döve yağdırdı. Şiddetli yağışların ardından taşan nehirler, geniş tarım arazilerini sular altında bırakarak yerleşim yerlerine dayandı. Washington Valisi Bob Ferguson, eyalet çapında acil durum ilan ederken, en üst seviye tahliye emriyle yaklaşık 100.000 kişi evlerinden uzaklaştırılmak zorunda kaldı.
Sellerin boyutunun tarihi seviyelere ulaşması bekleniyor. Vali Ferguson, "Örneğin Skagit Nehri'nde su seviyesinin yarın öğle saatlerinde zirve yapmasını bekliyoruz. Bu, o nehir için tarihi bir seviye olacak" açıklamasını yaptı. İki taşkın nehri arasında adeta ateş çemberinde kalan Orting gibi yerleşimlerde yetkililer vatandaşları tedbiri elden bırakmamaya çağırdı. Altyapıda yaşanan tahribat ağır oldu; Kanada'nın Vancouver kentine giren altı ana karayolundan beşi, su baskını, heyelan ve artan çığ riski nedeniyle ulaşıma kapatıldı.
Öte yandan, Japonya'nın kuzeydoğusundaki Aomori vilayeti açıklarında, Cuma sabahı sığ bir derinlikte 6.7 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. Bu sarsıntı, Japonya Meteoroloji Ajansı'nı sahil şeridi için tsunami uyarısı yayınlamaya sevk etti. Hafta başında onlarca kişinin yaralanmasına yol açan 7.5 büyüklüğündeki depremin ardından gelen bu son olayda, ilk belirlemelere göre büyük bir dalga hasarı bildirilmezken, nükleer düzenleyiciler bölgedeki santrallerde anormal bir durum olmadığını açıkladı. Ancak olay, ülkeyi yeniden teyakkuz haline geçirdi.
Japonya'daki sismik aktivite, önümüzdeki hafta içinde güçlü artçı sarsıntılar veya yeni bir büyük deprem olasılığına karşı özel bir uyarı kapsamında gerçekleşti. Bu durum, bölgenin ne kadar kırılgan olduğunu bir kez daha hatırlatırken, ister istemez 2011'deki Tōhoku depremi ve tsunamisinin toplumsal travmasını akıllara getirdi.
Kuzey Amerika'daki acil kriz ise tamamen suyla ilgili. Şiddetli yağışlar dinmiş olsa da nehir seviyeleri yükselmeye devam ediyor ve maddi hasarın tam boyutu henüz netleşmiş değil. Şimdilik can kaybı veya kayıp bildirilmemesi, erken uyarı sistemlerinin etkinliğine işaret etse de, toparlanma sürecinin haftalar sürmesi bekleniyor. Seller, özellikle tarım sektörüne ağır bir darbe vurdu ve kapsamlı, koordineli bir yeniden inşa çalışmasını zorunlu kılıyor.
Pasifik'in iki yakasında, kurtarma ekipleri faaliyetlerine devam ederken, bu paralel felaketler, birbirine bağlı dünyamızda aşırı hava olayları ve tektonik güçlerin oluşturduğu zorlukların ne denli büyük ve artmakta olduğunu tüm çıplaklığıyla gözler önüne seriyor. Doğa, gücünü hatırlatmaya devam ediyor.