Avrupa Komisyonu, Kıbrıs Rum Yönetimi'ne yönelik hukuki baskıyı artırarak, adanın iki önemli uluslararası havaalanındaki güvenlik ve gözetim eksikliklerini acilen gidermesi için resmi bir talepte bulundu. "Gerekçeli görüş" olarak adlandırılan bu son adım, kritik AB düzenlemelerinin uygulanmasındaki başarısızlıkları gerekçe gösterirken, Kıbrıs havacılık otoritelerinin denetim kapasitesine dair ciddi soru işaretleri yükseltiyor.
Bu hamle, bir üye devletin AB hukukuna uyumunu sağlamak için kullanılan resmi ihlal prosedürünün ikinci aşamasını temsil ediyor. Süreç, 2020 yılında AB'nin ilgili güvenlik ajansı tarafından yapılan ve kalıcı sorunları tespit eden bir denetimin ardından başlatıldı. Komisyon, geçen yıl Kasım ayında Lefkoşa'ya gönderilen ilk uyarıya rağmen, gerekli düzeltici önlemlerin yeterince hayata geçirilmediği kanaatine vararak, bu sertleşen yanıtı verdi.
Endişeler, her yıl milyonlarca turiste ev sahipliği yapan adanın ana havayolu kapıları Larnaka ve Baf havaalanlarına odaklanıyor. Komisyonun ayrıntılı görüşüne göre, Kıbrıs makamları, bu havaalanlarının işletmecisinin AB güvenlik protokollerine tam olarak uyduğunu garanti edememiş. Özellikle, havaalanı faaliyetlerini düzenleyen operasyonel el kitaplarının, acil kurtarma ve yangınla mücadele hizmetlerine ilişkin hükümler de dahil olmak üzere, AB kurallarıyla uyumlu olmadığı belirtiliyor. Daha da çarpıcı olan, Komisyonun Kıbrıs sivil havacılık departmanının yapısal kapasitesinden duyduğu derin şüpheler. Görüşte, bu birimin, denetim görevlerini etkili bir şekilde yerine getirebilmek için gerekli tüm teknik alanlarda yeterli sayıda nitelikli personele sahip olup olmadığı sorgulanıyor.
Komisyon açıklamasında bu ikili başarısızlığı, Kıbrıs'ın "Larnaka ve Baf havaalanları işletmecisinin, kurtarma ve yangınla mücadele hizmetlerine ilişkin olanlar da dahil olmak üzere, ilgili havaalanı el kitaplarında uygulanabilir tüm AB gerekliliklerine doğru şekilde uyduğunu sağlamada başarısız olduğunu" ifade etti. Ayrıca, "Kıbrıs'taki sivil havacılık departmanının, havaalanlarıyla ilgili denetim görevlerini etkili bir şekilde yerine getirebilmek için gerekli tüm teknik alanlarda yeterli nitelikli personele sahip olup olmadığı konusunda endişeleri bulunduğu" ayrıca belirtildi.
Gerekçeli görüşün iletilmesi, Kıbrıs Rum Yönetimi'ne kapsamlı bir düzeltici plan oluşturup bildirmesi için kritik bir iki aylık süre tanıyor. Komisyon, verilen yanıtı yetersiz bulursa, davayı Avrupa Birliği Adalet Divanı'na taşıma hakkını saklı tutuyor. Bu adım, nihayetinde önemli mali yaptırımlarla sonuçlanabilir. Bu gelişme, bölgesel güvenlik farkındalığının arttığı bir ortamda yaşanıyor. Bu yılın başlarında, İsrailli havayolları El Al ve Arkia, İsrail istihbarat kurumlarının güvenlik tavsiyesi üzerine Baf havaalanına uçuşlarını geçici olarak askıya almış, ayrıca bir İsrail savaş gemisinin Larnaka havaalanı pisti yakınlarında konuşlandığı bildirilmişti. Bu olaylar, Doğu Akdeniz'deki havacılık güvenliğini çevreleyen jeopolitik hassasiyetlerin altını çiziyor.
Kıbrıs Rum Yönetimi şimdi acil bir ikili mücadeleyle karşı karşıya: havaalanlarında elle tutulur operasyonel düzeltmeleri hızla hayata geçirirken, aynı zamanda kendi denetim kurumunun kurumsal gücünü ve uzmanlığını artırmak. Sonuç, sadece AB kurumları tarafından değil, aynı zamanda tutarlı ve güçlü güvenlik standartlarını güvenli seyahatin vazgeçilmez şartı olarak gören uluslararası ortaklar ve havacılık sektörü tarafından da yakından izlenecek. Süre hızla işliyor ve Kıbrıs için 'iki dirhem bir çekirdek' bir yaklaşımın artık geçerli olmadığı ortada.