Başkan Donald Trump, görevdeki son döneminde, göçmenlik politikalarına dair tartışmalı yaklaşımını bir kez daha gözler önüne seren ikili bir açıklamaya imza attı. Zengin yatırımcılar için "premium" bir vize programını hayata geçiren Trump, aynı anda Kolombiya Devlet Başkanı Gustavo Petro'ya da sert bir uyarıda bulundu. Çarşamba günü Beyaz Saray'da düzenlenen bir yuvarlak masa toplantısında duyurulan bu hamleler, küresel seçkinlerin ülkeye girişini kolaylaştırırken, göçmen karşıtı sert politikaları sürdüren ve bölgesel bir müttefiki uyuşturucu konusunda tehdit eden bir strateji ikilemini ortaya koydu.
Yeni açıklanan "Trump Altın Kart" programı, yabancı uyruklulara ve onları sponsor olan şirketlere, ABD'de oturma ve vatandaşlık yolunda kademeli ve hızlandırılmış bir yol haritası sunuyor. Bireysel başvuru sahiplerinin, ülkeye potansiyel fayda sağlayacaklarına dair kanıt olarak en az bir milyon dolar yatırım yapmaları gerekiyor. Şirket sponsorları için ise çalışan başına iki milyon dolar eşiği getiriliyor. 15 bin dolarlık işlem ücretinin iade edilmemek üzere alınacağı programda, beş milyon dolar taahhütte bulunanlar için önemli vergi avantajları içeren "platin" seçeneği de mevcut. Trump, bu planı sosyal medyada "ÇOK HEYECAN VERİCİ! Büyük Amerikan Şirketlerimiz nihayet paha biçilmez Yeteneklerini tutabilecek" sözleriyle pazarladı.
Bu girişim, diğer göçmenlik kanallarının sıkılaştırıldığı bir döneme denk gelirken, Demokrat isimlerden anında eleştiri yağdı. Program, varlıklı kesimi kayıran ve Amerikan vatandaşlığını açık artırmaya çıkarmak olarak tanımlandı. Destekçiler ise bunun, becerileri ve sermayeleriyle ABD ekonomisine "kayda değer fayda" sağlayacak "üretken, üst düzey profesyonelleri" çekmek için pragmatik bir araç olduğunu savunuyor.
Eş zamanlı olarak Trump, tarihsel olarak ABD'nin uyuşturucu politikasını eleştiren, sol görüşlü eski bir gerilla olan Kolombiya Devlet Başkanı Petro'ya çarpıcı bir uyarı yöneltti. Kolombiya'nın kokain üretimindeki rolü sorulduğunda Trump, Petro'nun Amerikan uyuşturucu karşıtı operasyonlarının hedefi haline gelebileceğini iddia etti. Trump, "Akıllanmazsa başına büyük belalar açılacak" diyerek, ürkütücü bir şekilde "Sıradaki o olacak" ifadesini kullandı. Bu gönderme, Karayip Denizi ve Venezuela Körfezi'nde şüpheli uyuşturucu kaçakçılığı gemilerine yönelik devam eden ABD askeri saldırılarına işaret ediyor.
Bu paralel gelişmelerin sonuçları derin. Vize programı, iki kademeli bir göçmenlik sistemini kurumsallaştırarak, demografik ve ekonomik akışları servete dayalı olarak yeniden şekillendirme potansiyeli taşıyor. Ancak Bogotá'ya yönelik açıklamalar, yarım asra yakın süredir devam eden ve uyuşturucuyla mücadelenin merkezindeki ikili ortaklığı sarsma tehdidi taşıyor. Trump yönetiminin bu sert tutumu, Kongre'yle de gerilime neden oldu; Karayip'teki askeri harekatlara dair brifingin ardından, kıdemli Demokrat milletvekilleri "sekizli çete" olarak anılıyor, tatmin olmadıklarını belirterek tüm video kanıtlarının serbest bırakılmasını talep etti.
"Altın Kart" başvuruları işleme alınırken, uzun vadeli ekonomik etkisi henüz belirsiz. Ancak ABD-Kolombiya ittifakına verilen zarar çok daha somut görünüyor. Bu durum, bölgesel işbirliğinin üzerine gölge düşürürken, yönetimin politika hedefleri uğruna hem finansal teşvikleri hem de askeri tehditleri kullanmaya hazır olduğunu gözler önüne seriyor.