Ukrayna-Rusya savaşının kritik bir dönemecinde, Kiev'den şaşırtıcı bir siyasi mesaj yükseldi. Devlet Başkanı Volodymır Zelenski, ülkesinde genel seçim yapılmasına ilişkin koşullu bir isteklilik sinyali verdi. Bu açıklama, Rus birliklerinin doğuda büyük bir taarruzu yoğunlaştırdığı bir zamana denk geliyor. Savaşın başından beri yürürlükte olan sıkıyönetim, yasal olarak seçimlere izin vermiyor. Zelenski, ancak ABD ve Avrupalı müttefiklerin seçim güvenliğini garanti etmesi halinde, üç ay içinde bir oylamanın teorik olarak mümkün olabileceğini belirtti. Bu, aktif çatışmaların sürdüğü bir cephe ülkesi için oldukça karmaşık bir talep.
Diplomatik cephede ise hareketlilik son derece yüksek. Washington’ın hazırladığı bildirilen bir barış planı, taraflara iletildi. Detayları kamuoyuna açıklanmasa da, planın mevcut cephe hattında askerden arındırılmış bir bölge oluşturulması, Ukrayna'ya NATO'nun 5. Maddesi'ne benzer güvenlik garantileri verilmesi ve Ukrayna'nın 2027'ye kadar AB'ye üyelik süreci için bir zaman çizelgesi öngördüğü aktarılıyor. Kiev, bu taslağa resmi yanıtını sundu.
Atlantik'in iki yakasındaki diplomasi trafiği de yoğun. İngiltere Başbakanı Sir Keir Starmer, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ve Almanya Şansölyesi Friedrich Merz, ABD Başkanı Donald Trump ile bir konferans görüşmesi gerçekleştirdi. Liderlerin ofislerinden yapılan ortak açıklamada, "Barış planı üzerindeki yoğun çalışmaların sürdüğü ve önümüzdeki günlerde de devam edeceği" vurgulandı. Bu koordineli hamle, Batı başkentlerinin müzakere yoluyla bir çıkış arayışındaki aciliyetini gösteriyor.
Ancak sahada durum kritik. Ukrayna kaynakları, Rusya'nın doğudaki stratejik Pokrovsk şehri yakınlarına 156 bin asker yığdığını öne sürüyor. Rus birlikleri, bugüne kadarki en büyük mekanize taarruzlarından birini bu şehre yöneltti. Pokrovsk, tüm Donbas'ı ele geçirmeyi hedefleyen Kremlin için kilit önemde. Uzmanlar, bu şiddetli askeri baskının, Kiev'in hem savunma hatlarını hem de müzakere masasındaki pazarlık gücünü zayıflatmayı amaçladığı görüşünde.
Özetle, Ukrayna şiddetli çatışmalar, koşullu siyasi manevralar ve yoğunlaşan diplomasinin kesişim noktasında. Önümüzdeki haftalar, Donbas'taki askeri gerçeklerin diplomasinin şartlarını belirleyip belirlemeyeceğini ya da uluslararası toplumun verdiği güvencelerin Ukrayna'nın egemenliğini koruyan bir sürece nefes aldırıp aldıramayacağını gösterecek. Ukrayna halkı için savaşın gölgesinde bir seçim ihtimali ise, hem lojistik hem de güvenlik açısından devasa engelleri aşmayı gerektiriyor.