Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü UNESCO, tarihi bir kararla İtalyan mutfağının tamamını İnsanlığın Somut Olmayan Kültürel Mirası Listesi'ne dahil etti. Yeni Delhi'de açıklanan bu karar, İtalya'nın yemek geleneklerini sıradan bir beslenme faaliyeti olmanın ötesine taşıyarak, onu temel bir sosyal ritüel ve ulusal kimliğin köşe taşı olarak tescilledi. Bu hamle, İtalya'yı ulusal mutfağı bu şekilde kapsamlı bir övgüye layık görülen ilk ülke yaparken, gastronomik mirasın küresel takdirinde de yeni bir örnek oluşturdu.
Hindistan'ın başkentinde toplanan UNESCO komitesi, İtalya hükümetinin 2023'te başlattığı kampanyanın ardından bu adaylığı onayladı. Daha önce başka ülkelere belirli yemek yapıları veya beslenme felsefeleri için verilen tanınmalardan farklı olarak, UNESCO'nun İtalya için yaptığı atıf, yemeği çevreleyen daha geniş sosyal ekosistemi kapsıyor. Komite, pişirme bilgisinin nesiller boyu aktarımını, toplu yemek yemenin aile ve toplum bağlarını güçlendirmedeki merkezi rolünü ve yemeğin bölgesel festivaller ve günlük yaşamdaki ayrılmaz yerini vurguladı.
İtalya Başbakanı Giorgia Meloni, kararı, derinden hissedilen ulusal bir inancın doğrulanması olarak nitelendirdi. "Biz İtalyanlar için mutfak, sadece yemek veya bir tarifler koleksiyonu değildir," dedi. "O çok daha fazlasıdır: kültürdür, gelenektir, emektir, zenginliktir." Bu duygu, kampanyanın danışmanı Profesör Pier Luigi Petrillo tarafından da yinelendi. Petrillo, "Pişirmek bir sevgi gösterisidir; kim olduğumuzu ve birbirimize nasıl baktığımızı paylaşma biçimimizdir" diyerek konunun duygusal boyutuna dikkat çekti. Açıklama, siyaset ve mutfak dünyasından önemli isimlerin uluslararası takdiri kutlamasıyla birlikte bir ulusal gurur dalgası başlattı.
İtalya'nın bu girişiminin ardındaki stratejik itici güç çok yönlüydü: yalnızca küresel prestiji artırmak değil, aynı zamanda kültürel sermayeyi, özellikle turizmde ekonomik fayda sağlamak için kullanmak. "İtalyan yemek pişirme geleneğini" bir miras uygulaması olarak tescil ederek ülke, ikonik yemeklerin ötesine geçip İtalyan sosyal geleneklerinin tam kalbine uzanan, gerçek deneyimlerle dolu bir seyahate ilgi duyan ziyaretçileri çekmeyi amaçlıyor. Bu tanınmanın, İtalya'nın kültürel ve gastronomik turizmdeki öncü konumunu daha da sağlamlaştırması bekleniyor.
UNESCO komitesi aynı zamanda Mısır'ın sevilen sokak yemeği Koshary'yi de listesine ekleyerek, gıda mirasına olan çeşitli ve evrensel insani bağın altını çizdi. Ancak İtalya'nın çığır açan ataması yeni bir paradigma oluşturuyor. Odağı tabağın kendisinden, onu çevreleyen uygulamalara kaydırıyor: uzun süre kısık ateşte pişen bir ragù üzerine kurulan sohbetlere, pazar öğle yemeği için yapılan toplanmalara, tekniklerin ninnalardan torunlara titizlikle aktarılmasına... Bu tanıma, somut olmayan mirasın sadece ne yendiğinde değil, onun nasıl, neden ve kiminle paylaşıldığında da yaşadığını teyit ediyor ve gelecek nesiller için yaşayan bir geleneği koruma altına alıyor. İtalyanlar için sofraya oturmak, hayata oturmak demek. UNESCO da işte bu derin anlama resmi bir mühür vurdu.