Prestijli Nobel Barış Ödülü töreni, bu yılki kazananın basın toplantısının ani iptaliyle belirsizliğe gömülürken, dünya futbolunun yönetim organının siyasi lobiciliği ayrı bir fırtına koparıyor. Bu paralel tartışmalar, üst düzey ödüllerin, siyasi tarafsızlığın ve muhaliflerin güvenliğinin kesişim noktasındaki gerilimleri alevlendiriyor.
Norveç Nobel Enstitüsü, bu yılın ödül sahibi Venezuelalı muhalif lider María Corina Machado ile planlanan basın etkinliğini, başlamasına saatler kala iptal etmek zorunda kaldı. Enstitü yetkilileri, Machado'nun Norveç'teki konumu veya seyahat programına dair hiçbir net bilgi olmadığını açıkladı. Bu yılın başında tartışmalı bir seçim döneminden beri saklanan Machado, Venezuela hükümeti tarafından "kaçak" ilan edilmiş durumda ve hakkında çok sayıda suçlama bulunuyor. Kamuoyuyla iletişimi, arka planı belli olmayan yerlerde kaydedilmiş video mesajlarla sınırlı. Nobel Enstitüsü sözcüsünün "Biz de karanlıktayız" itirafı, ödülün etrafındaki olağanüstü koşulları gözler önüne serdi.
Bu gelişme, geleneksel ödül törenine gölge düşürdü. Zira Caracas yönetimi, Machado'nun ülkeden çıkmaya çalışması halinde kaçak muamelesi göreceği uyarısını açıkça yapmıştı. Son kamuoyu önüne çıkışının üzerinden neredeyse bir yıl geçmesi, hareket özgürlüğünün ne denli kısıtlandığını ve karşı karşıya olduğu somut riskleri ortaya koyuyor.
Bu arada, uluslararası spor dünyasında ise bambaşka bir skandal patlak verdi. FIFA Başkanı Gianni Infantino, 2026 Dünya Kupası'nın tanıtımı için düzenlenen gösterişli bir etkinlikte, kurumun ilk "barış ödülü"nü eski ABD Başkanı Donald Trump'a takdim etti. Ödülün yanı sıra, Infantino'nun Trump'ın Nobel Barış Ödülü'ne layık olduğunu açıkça savunması, siyasi angajmana bulaşmak olarak yorumlandı ve ağır eleştirilere yol açtı.
İnsan hakları savunuculuğu yapan FairSquare adlı grup, bu hamleye kayıtsız kalmadı ve FIFA'nın bağımsız denetim organına resmi bir etik şikayeti ilettiler. Yapılan detaylı başvuruda, Infantino'nun FIFA tüzüğünün siyasi tarafsızlık şartını açıkça ihlal ettiği, bu türden yanlı davranışların küresel futbol yönetiminin itibarını zedelediği savunuldu. FairSquare'den Nicholas McGeehan, "Bu, FIFA'nın saçma sapan yönetim yapısının, Gianni Infantino'nun kuralları alenen çiğnemesine nasıl izin verdiğiyle ilgili" ifadelerini kullandı.
Her iki durumun da önemli sonuçları var. Nobel Enstitüsü için, Machado'nun törene katılamama ihtimali hem lojistik hem de sembolik bir meydan okuma oluşturuyor ve dikkatleri, ödülü zorunlu kılan baskıcı koşullara çeviriyor. Spor dünyasında ise açılan etik soruşturması, uluslararası federasyonlardaki yönetici davranışlarının sınırlarının masaya yatırılmasını zorunlu kılıyor.
Bu eşzamanlı gelişmeler, barış ve küresel etki simgelerini kuşatan karmaşık ve çoğu zaman tartışmalı dinamikleri ortaya koyuyor. Bir ödül sahibinin şerefi, zulüm tehdidi altında gölgelenirken; bir diğeri için yapılan lobicilik, kurumsal prestijin siyasi gündemlerle harmanlanmasının tehlikelerini açığa çıkarıyor. Tüm bu yaşananlar, bu onurların korumakla yükümlü olduğu ilkelerin ta kendisini sorgulatıyor.