Lingua-News Cyprus

Language Learning Through Current Events

Thursday, December 11, 2025
C1 Advanced ⚡ Cached
← Back to Headlines

Sınırda Barut Kokusu: Tayland-Kamboçya Çatışmaları Yeniden Alevlendi

Gergin Tayland-Kamboçya sınırında kırılgan barış umudu, yerini yeniden silah seslerine bıraktı. İki komşu ülke, ölümcül bir askeri çatışmanın eşiğine geri döndü. Amerika Birleşik Devletleri’nin aracılık ettiği ve henüz iki ay önce yürürlüğe giren ateşkes, adeta kâğıttan bir kale gibi çöktü. Tarafların verilerine göre, yeniden başlayan çarpışmalar nedeniyle yarım milyondan fazla sivil evini terk etmek zorunda kaldı. Bu son gelişmeler, temelindeki toprak anlaşmazlığının ne kadar çözümsüz olduğunu bir kez daha gözler önüne sererken, son diplomatik çabaları da boşa çıkardı.

Son krizin fitili, Kasım ayında Tayland makamlarının gerginliği azaltma protokollerini askıya almasıyla ateşlendi. Bu kararın arkasında, bir Tayland askerinin ağır yaralanmasına neden olduğu iddia edilen bir mayının Kamboçya güçleri tarafından döşendiği suçlaması vardı. Phnom Penh yönetimi iddiayı şiddetle reddetse de, Temmuz’da varılan ve yoğun uluslararası diplomasi ürünü olan ateşkesin üzerindeki tüm güven zedelendi. İki taraf da şimdi, anlaşmayı ilk ihlal edenin karşı taraf olduğunu öne sürüyor.

Askeri hareketlilik hızla tırmandı. Çatışmaların Tayland’ın Trat eyaleti de dahil olmak üzere yeni bölgelere yayıldığı bildiriliyor. Tayland donanması, “sınırı ihlal eden” Kamboçya birliklerini püskürtme operasyonlarına katıldı. Kamboçya tarafı ise hareketlerini meşru müdafaa çerçevesinde değerlendiriyor. Sosyal medyadan yayımladığı bir mesajda Kamboçya Senatosu Başkanı Hun Sen, “Kamboçya barış istiyor ancak topraklarımızı savunmak için karşı saldırı yapmaya mecburuz” ifadelerini kullandı.

Yeniden başlayan çatışmaların insani bedeli ağır. Resmi açıklamalar, üç Tayland askeri ile yedi Kamboçyalı sivilin hayatını kaybettiğini, Kamboçya tarafında ise yirmi sivilin yaralandığını doğruluyor. Sınır köylerinden yaşanan kitlesel göç, derin bir insani krizi beraberinde getirerek kaynakları zorluyor ve istikrarsızlığı yaygınlaştırıyor.

Diplomatik kanallar ise tıkanmış durumda. Tayland Başbakanı Anutin Charnvirakul, sert bir tutum takınarak mevcut koşullarda müzakereleri açıkça reddetti. “Görüşme olmayacak. Çatışmaların sona ermesi için [Kamboçya], Tayland’ın belirlediği şartları yerine getirmeli” dedi. Tayland Savunma Bakanlığı sözcüsü de bu pozisyonu destekleyerek, Kamboçyalı muadillerinden diyalog konusunda son zamanlarda resmi bir temas olmadığını belirtti.

ABD’nin arabuluculuk sürecinin çöküşü, uluslararası toplumda da endişeyle karşılandı. Temmuz anlaşmasına aracılık eden ABD Başkanı Donald Trump, çatışmaları durdurmak için taraflarla doğrudan telefon görüşmesi yapma niyetini açıkladı. Ancak, yerleşik pozisyonlar ve devam eden askeri operasyonlar göz önüne alındığında, hızlı bir müzareke dönüşü ihtimali oldukça zayıf görünüyor.

Manzara iç açıcı değil. Çatışmaların sınırlanmaktan ziyade genişleme belirtileri gösterdiği gözlemleniyor. Ateşkesin başarısızlığı, tarihsel olarak kalıcı çözüme direnen sınır sorununun köklü karmaşıklığını ortaya koydu. Topçu atışları devam ederken ve yerinden edilmişlerin sayısı artarken, sürdürülebilir bir siyasi çözümün aciliyeti her geçen gün artıyor. Ancak bu çözüm, aynı oranda da uzaklaşıyor. Güneydoğu Asya’nın bölgesel istikrarı, şimdi iki ülkenin de savaşın eşiğinden çekilip yeniden iyi niyetli diplomasi masasına oturma becerisine bağlı. Ne var ki bu yol, şu an için güvensizlik ve silah sesleriyle tıkanmış durumda.

← Back to Headlines