Lingua-News Cyprus

Language Learning Through Current Events

Monday, December 8, 2025
C1 Advanced ⚡ Cached
← Back to Headlines

El Fasher'da Kıyamet: 150 Bin Kişi Kayıp, Cesetler Toplu Mezarlarda

Uydu görüntüleri ve gizli istihbarat raporları, Sudan'ın El Fasher kentinde insanlık dışı bir katliam yaşandığını ve delillerin sistematik bir şekilde yok edilmeye çalışıldığını ortaya koyuyor. Yaklaşık altı hafta önce paramiliter Hızlı Destek Güçleri'nin (HDG) ele geçirdiği kent, bağımsız araştırmacılara kapalı bir cehenneme dönmüş durumda. Analistler, 150 bine yakın sakinin akıbetinin meçhul olduğunu ve kentte adeta bir 'ceset imha operasyonu' yürütüldüğünü belirtiyor.

Sudan Silahlı Kuvvetleri ile HDG arasında Nisan 2023'te patlak veren iç savaş, Kuzey Darfur'un başkenti El Fasher'ın düşmesiyle yeni ve korkunç bir evreye girdi. Bir zamanlar 1.5 milyondan fazla insana ev sahipliği yapan bu bölgesel merkez, artık dış dünyayla tüm bağlarını koparmış bir kapalı kutu. Birleşmiş Milletler savaş suçları araştırmacıları bölgeye giriş yapamıyor. Bu engelleme, gerçekleri ortaya çıkarmak isteyenleri uydu görüntüleri ve istihbarat sızıntılarına mahkum etti.

Yale İnsani Araştırma Laboratuvarı'nın analizi, korkunç tabloyu gözler önüne seriyor. Görüntüler, son zamanlarda kazıldığı anlaşılan ve gömme veya yakma amacıyla kullanıldığı düşünülen çok sayıda çukuru işaret ediyor. Bunun yanı sıra, cesetlerin kentin ana caddelerinde yığınlar halinde toplandığı tespit edildi. Kentin sosyal dokusu ve ekonomisi tamamen çökmüş; pazarlar ıssız, hayvan varlığı tamamen yok edilmiş durumda. Manzara, topyekün bir yıkımı resmediyor.

Şiddetin boyutu akılları donduruyor. İngiltere Avam Kamarası Uluslararası Kalkınma Komitesi Başkanı Sarah Champion, kendilerine yapılan gizli brifingde verilen 'muhafazakar' tahmini kamuoyuyla paylaştı: "Son üç haftada en az 60 bin kişinin öldürüldüğü düşünülüyor." Kaçmayan 150 bin kişinin nerede olduğu ise büyük bir soru işareti. Bu durum, nihai ölü sayısının kasıtlı olarak gizlendiği endişelerini derinleştiriyor. Yale Laboratuvarı'ndan Nathaniel Raymond'un yorumu ise durumu tüm çıplaklığıyla özetliyor: "Burası giderek bir mezbahaya benzemeye başladı."

Yaşananlar, sadece bir insanlık trajedisi değil, aynı zamanda adaletin önünü kesmeye yönelik kasıtlı bir hamle. Delillerin bu şekilde sistematik imhası, HDG'nin operasyonlarının gerçek boyutunu saklamak, dolayısıyla olası savaş suçlarını ve insanlığa karşı suçları örtbas etmek amacı taşıyor. Uluslararası toplum, erişim engellerine rağmen bir soruşturma mekanizması oluşturmak için artan bir baskı altında. Kentin dış dünyayla bağlantısı kesik haldeyken, kuşatmanın insani ve hukuki sonuçları derinleşiyor. Sudan'daki çatışma, dünyanın gözü önünde en ağır insani krizlerden birine evrilirken, koordineli bir küresel tepkinin aciliyeti her geçen gün daha da belirginleşiyor.

← Back to Headlines