Pop kültürü ile uluslararası siyaset, sosyal medyanın parlak ekranlarında beklenmedik bir buluşmaya sahne oldu. Amerikalı pop yıldızı Katy Perry ile Kanada'nın eski Başbakanı Justin Trudeau, Tokyo'dan paylaştıkları özel karelerle aylardır süren dedikodulara noktayı koyar gibi yaparak, ilişkilerini dünyaya 'ilan etti'. İkilinin bu hamlesi, sadece magazin dünyasını değil, siyaset ve diplomasi çevrelerini de derinden sarstı.
İlişkiye dair söylentiler, aylardır medyanın gündemindeydi. Trudeau'nun bu yıl başında bir Perry konserine katılması ve geçen ay Paris'te çekilen el ele fotoğraflar, 'Acaba?' sorusunu güçlendirmişti. Ancak tarafların suskunluğu, her şeyi belirsizliğe mahkum ediyordu. Ta ki Tokyo durağına gelene kadar. Perry'nin devasa bir takipçi kitlesine sahip olduğu Instagram hesabı, bu belirsizliği dağıtan sahne oldu.
Olaylar, adeta iki perdelik bir oyun gibi gelişti. İlk hamle Trudeau'dan geldi. Eski Japon Başbakanı Fumio Kishida ve eşi Yuko ile birlikte çekilen bir fotoğrafı, X platformunda paylaşan eski başbakan, "Seni görmek harikaydı. Katy ve ben, sizin ve Yuko'nun ile sohbet etme fırsatı bulduğumuz için çok mutluyuz," notunu düştü. Bu sade ve kibar ifade, beraberliklerini kamuoyu önünde ilk kez teyit eden resmi bir ton taşıyordu. Ardından, şovun asıl yıldızı sahne aldı. Perry, Japonya turnesi kapsamında bulunduğu Tokyo'da çekilen samimi bir selfie, yemek videosu gibi karelerden oluşan bir gönderi paylaştı. Turnesine atıfta bulunan ve sevgi dolu emojilerle süslenen paylaşım, 'iki kere iki dört' ediyordu. Artık yorum için fazla alan yoktu.
Bu 'resmi' açıklamanın yankıları, basit bir magazin haberi olmanın çok ötesine geçiyor. Yakın zamanda başbakanlık koltuğundan ayrılan Trudeau için, bu ilişki siyaset sonrası kimliğini küresel eğlence medyasının amansız spot ışıklarıyla buluşturuyor. Perry için ise sanatsal markasını, diplomatik ağırlığı olan bir figürle birleştirme fırsatı demek. Ziyaretin eski bir başbakanla yapılması ise işin rengini iyice değiştiriyor; kişisel bir romantizm, resmi diplomasi nezaketinin kalıntılarıyla iç içe geçmiş durumda.
Tepkiler, tabii ki gecikmedi. Sosyal medya ve geleneksel medya, paylaşılan her karenin, her kelimenin altını oymakla meşgul. İkili, bu sosyal medya hareketlerinin ötesinde resmi bir açıklama yapmış değil. Ancak ördükleri hikaye, herkesçe anlaşıldı. Biri dünya turunda sahne alırken, diğeri üst düzey siyasetin ardındaki hayatı keşfederken, bu 'Instagram resmiyeti', her adımlarının bu sıra dışı ve çekici ittifakın merceğinden inceleneceğinin garantisi. Artık fısıltılardan ve bulanık fotoğraflardan ibaret olmayan bu hikaye, başrol oyuncularının kendi kaleminden çıktı. Melodi ve devlet adamlığının kesiştiği bu ilginç kavşakta, önümüzdeki günler daha da karmaşık sayfalar vaat ediyor.