Lefkoşa – Kıbrıs Rum Yönetimi'ndeki milletvekilleri, yılsonu için belirlenen kritik bir süre dolmadan ülkenin vergi çerçevesini baştan aşağı dönüştürecek yasaları onaylamak için yoğun bir zaman baskısı altında çalışıyor. Hükümet, geçtiğimiz Ekim ayının sonlarında birbiriyle bağlantılı altı kanun tasarısından oluşan kapsamlı bir paketi Temsilciler Meclisi'ne sundu. Yeni düzenlemelerin gelecek vergi yılında yürürlüğe girebilmesi için bu gergin parlamento sürecinin haftalar içinde tamamlanması gerekiyor.
İçeriden birilerinin "yasama devi" olarak tanımladığı, önerilen reformların karmaşıklığı ve kapsamı, Meclis'in maliye komisyonu üzerinde olağanüstü bir baskı oluşturdu. Komisyonun görevi, aynı dönemde devletin yıllık bütçesini de görüşüp onaylama zorunluluğu ile birleşince, yoğunlaştırılmış bir oturumda tam bir "fırtına öncesi sessizliği" yaşanıyor. Aciliyet, Kıbrıs Rum kesiminin Gregoryen takvimle uyumlu vergi takviminden kaynaklanıyor; revize edilmiş kanunun 1 Ocak'tan itibaren yürürlüğe girmesi için Aralık ayında yasalaşması şart.
AKEL partisi milletvekili Andreas Kafkalias, birçok kanun koyucu arasındaki yaygın duygu durumunu dile getirdi. "Doğru, sırtımız duvara dayandı," diyerek hükümetin geç sunumuyla dayatılan kısıtlı zaman çizelgesine dikkat çekti. Kafkalias, devreye giren siyasi dinamiklere ilişkin de hayal kırıklığını şu sözlerle ifade etti: "Üstelik bizi suçluluk duygusuyla baskı altına almaya çalışıyorlar, vergi reformu geçmezse bunun bizim suçumuz olacağını söylüyorlar." Bu suçlama, yürütme ve yasama organları arasındaki gözle görülür gerilimin altını çizerken, milletvekillerinin karmaşık maliye politikasını incelemek için dayatılan sıkıştırılmış program nedeniyle bir *fait accompli* (oldu bitti) ile karşı karşıya hissettiklerini gösteriyor.
Hükümet, zaman çizelgesini savunarak reformun uygulanmasının ekonomik planlama ve istikrar için hayati önem taşıdığını iddia ediyor. Ancak eleştirmenler, hızlandırılmış sürecin kapsamlı bir incelemeyi tehlikeye attığı konusunda uyarıda bulunuyor. Üstünkörü incelenen hükümlerden kaynaklanabilecek istenmeyen sonuç riski, muhalefet partileri ve politika analistleri arasında ciddi bir endişe kaynağı. Kurumlar ve şahıslar vergisinden teşviklere ve uyum mekanizmalarına kadar vergi hukukunun bu devasa yeniden yazımı, tipik olarak haftalar değil, aylar süren kapsamlı istişareler ve detaylı komisyon çalışması gerektiriyor.
Gecikmenin sonuçları ağır olabilir. Mevzuatın son teslim tarihine kadar yasalaşmaması, yeni sistemin başlangıcının ertelenmesine, mükellefler için yasal belirsizliğe ve devlet için mali planlama komplikasyonlarına yol açabilir. Bu durum, aynı zamanda iktidar için önemli bir siyasi gerileme anlamına gelecektir. Tersine, tasarıların parlamentodan alelacele geçirilmesi, daha sonra değişiklik gerektirebilecek kusurlu mevzuatın yürürlüğe girmesi riskini taşıyor; bu da reformun tutarlılığını ve kamuoyunun güvenini zedeleyebilir.
Komisyon salonlarındaki tartışmalar yoğunlaşırken, önümüzdeki haftalar parlamentonun titiz ama hızlandırılmış bir yasama yapma kapasitesini test edecek. Sonuç, sadece yakın vadeli mali manzarayı belirlemekle kalmayacak, aynı zamanda Kıbrıs Rum Yönetimi'nin baskı altında karmaşık yasama faaliyetlerini nasıl yönettiğine dair bir emsal teşkil edecek. Ülke, temsilcilerinin bu yüksek riskli "anayasal saate karşı yarışı" nasıl yönettiğini izliyor.