Pretoria'nın batısındaki bir township'te, şafağın ilk ışıklarından önce düzenlenen acımasız bir saldırı, Güney Afrika'yı yasa boğdu. En az on bir kişinin hayatını kaybettiği, on dört kişinin yaralandığı silahlı saldırı, bir mahalle meyhanesini kan gölüne çevirdi. Cumartesi gününün ilk saatlerinde gerçekleşen bu toplu katliamın kurbanları arasında bir bebek, on iki yaşında bir erkek ve on altı yaşında bir kız çocuğu da var. Saulsville'deki bir yurtta gerçekleşen bu kör kurşun saldırısının ardından Güney Afrika polisi, en az üç tanımlanamayan şüpheli için büyük bir insan avı başlattı.
Polis sözcüsü Tuğgeneral Athlenda Mathe'ye göre, olay yerel saatle 04.30 sıralarında, saldırganların 'shebeen' adı verilen yasadışı bir içki işletmesine girerek müşterilerin üzerine rastgele ateş açmasıyla patlak verdi. Adli tıp ekiplerinin inceleme yaptığı salonda toplam yirmi beş kurban tespit edildi. Cumartesi günü ilerleyen saatlerde bir kişinin daha yaralarına yenik düşmesi, saldırının vahametini bir kez daha gözler önüne serdi. Balistik uzmanların kullanılan silahların izini sürmek için çalıştığı saldırıyla ilgili henüz hiçbir gözaltı gerçekleşmedi.
Saldırının kesin nedeni belirsizliğini korusa da, yetkililer bu trajediyi ülkenin kronikleşmiş bir sorununun parçası olarak yorumlamakta gecikmedi. Tuğgeneral Mathe, katliamı ruhsatsız içki işletmelerinin yaygınlığına bağlayarak, "Bu yasadışı ve ruhsatsız içki mekanları konusunda ciddi bir mücadele veriyoruz" ifadelerini kullandı. Ülkedeki toplu silahlı saldırıların büyük çoğunluğunun bu tür mekanlarda gerçekleştiğini vurgulayan Mathe, "Bu yasadışı meyhaneler polis olarak bize gerçekten büyük sorun çıkarıyor. Zira bu yasadışı işletmelerde cinayet ihbarlarının sayısı oldukça yüksek" dedi.
Bu olay, Güney Afrika'nın şiddetli suçla derin mücadelesinin yalnızca son ve çarpıcı bir tezahürü. Birleşmiş Milletler verilerine göre dünyanın en yüksek cinayet oranlarından birine (her 100.000 kişide 45) sahip olan ülkede, kolluk kuvvetleri yasadışı alkol ticaretine yönelik geniş çaplı operasyonlar düzenliyor. Resmi veriler, yalnızca bu yılın Nisan-Eylül döneminde, ülke genelinde yaklaşık 12.000 yasadışı içki işletmesinin kapatıldığını ve 18.000'den fazla ilgili gözaltının gerçekleştirildiğini ortaya koyuyor.
İdari başkente sadece 18 kilometre uzaklıktaki Saulsville township'inde yaşanan bu katliam, marjinal topluluklardaki kamu güvenliği, silah kontrolü ve sosyo-ekonomik koşullara dair acil tartışmaları yeniden alevlendirdi. Apartheid döneminden kalma yurt binaları, sıklıkla yasal düzenlemelerin dışında faaliyet gösteren gayri resmi meyhanelere ev sahipliği yapıyor ve buralar bölgesel çatışmaların veya diğer suç faaliyetlerinin fitilini ateşleyebiliyor.
Soruşturma derinleştikçe, saldırının insani bedeli daha net ortaya çıkıyor; küçük çocukların hayatını kaybetmesi, toplumun yaşadığı acıya ayrı bir ağırlık katıyor. Süren insan avı ve adli çalışmalar acil adımları oluşturuyor ancak analistler, bu şiddet sarmalının durdurulmasının, yalnızca kolluk kuvvetlerini değil, yeraltı ekonomisini besleyen temel sosyo-ekonomik dinamikleri de hedef alan çok yönlü bir strateji gerektirdiğine işaret ediyor. Şimdilik, bir topluluk acısını yaşıyor ve bir ulus, kronik şiddetle mücadelesindeki kara istatistiklere bir yenisini daha eklemekle yüzleşiyor.