Dijital yayıncılık devi Netflix, Cuma günü yaptığı sarsıcı bir açıklamayla, Warner Bros. Discovery’den efsanevi Warner Bros. film stüdyosu ve premium kanal HBO’yu 72 milyar dolara satın almak için anlaşmaya vardığını duyurdu. Bu devasa operasyon, eğer onaylanırsa, medya dünyasının haritasını baştan çizecek nitelikte. Netflix’in küresel platformu ile eğlence sektörünün en köklü içerik kütüphanelerinden biri birleşirken, kıran kırana geçen "dijital yayın savaşları"nın da sonunu getirebilir.
Haber, sektör için zaten sancılı bir döneme denk geldi. Geleneksel kablo TV izleyicisi erimeye devam ederken, tek başına dijital yayın hizmetlerinin ekonomisi de bir türlü istikrarlı kâr getiremiyor. Stüdyolar, son dönemdeki geniş çaplı işçi grevlerinin mali etkilerini de yönetmeye çalışıyor. Bu ortamda, büyük oyuncular için birleşme ve büyüme, artık bir zorunluluk haline gelmiş durumda. Netflix’in bu cüretkar hamlesi, Warner Bros. varlıkları için Paramount’un adının geçtiği önceki spekülasyonları da gölgede bıraktı.
Anlaşmanın şartlarına göre Netflix, Warner Bros. Discovery’nin "Warner yarısını" bünyesine katacak. Bu, dünyaca ünlü film stüdyosu ve HBO ekosisteminin tamamını kapsıyor. Geriye kalan ve "Discovery Global yarısı" olarak adlandırılacak bölüm ise CNN gibi kablo haber ağları ve diğer senaryosuz televizyon varlıklarını elinde tutacak. Bu bölünme, Warner Bros. Discovery’nin 2026’ya kadar operasyonlarını ayırma stratejisiyle de uyumlu. Netflix, Warner Bros.’un sinema filmlerini salonda vizyona sokma geleneğini sürdüreceğini taahhüt ederek, sinema salonu sektöründeki endişeleri bir nebze de olsa dindirmeye çalıştı.
Finansal ve stratejik sonuçları ise devasa boyutta. HBO’nun yaklaşık 128 milyon abonesi Netflix’e eklenince, oluşacak devin küresel abone sayısı 430 milyonu aşacak. Tek bir çatı altında toplanacak içerik kataloğu, Looney Tunes ve Harry Potter gibi tarihi franchise’lardan, "Game of Thrones" gibi HBO’nun ödüllü dizilerine ve Netflix’in kendi orijinal yapımlarına kadar uzanacak. Araştırma şirketi Forrester’dan Mike Proulx, "Netflix zaten en büyük dijital yayın hizmeti. Şimdi buna HBO Max’i de eklediğinizde, neredeyse dokunulmaz hale geliyor" yorumunu yaptı.
Ancak anlaşmanın tamamlanma yolculuğu dikenlerle dolu. Birleşmenin devasa boyutu, ABD ve uluslararası rekabet kurullarının yoğun incelemesine tabi olacak. Eleştirmenler, bu kadar büyük bir konsolidasyonun rekabeti öldürebileceği ve tüketici seçeneğini kısıtlayabileceği görüşünde. Cumhuriyetçi Senatör Mike Lee, anlaşmanın "ciddi rekabet endişeleri doğurabileceği" uyarısını yaptı. Analistler, özellikle olası bir gelecekteki yönetim altında onayın garantisi olmadığını, Trump yönetiminin büyük medya birleşmelerine karşı çıktığını hatırlatarak belirtiyor.
Eğer anlaşma nihayet onaylanırsa, sektör yepyeni bir çağa girecek. Bank of America’nın bir raporuna göre dijital yayın savaşları "fiilen sona erecek" ve Netflix, rakiplerinin meydan okumasının neredeyse imkansız olduğu baskın bir konuma yerleşecek. Netflix’in algoritmik dağıtım gücü ile Warner Bros.’un bir asırlık üretim tecrübesi ve HBO’nun kalite algısının birleşimi, eğlence dünyasında yeni ve çok güçlü bir paradigma yaratacak. Önümüzdeki aylar, artan yaratıcılık ve küresel erişim vaatleri ile piyasa tekelleşmesi ve hikaye anlatımının geleceğine dair endişelerin tartışıldığı hararetli bir sürece sahne olacak.