Kıbrıs’ta ebeveyn olmayı bekleyen çiftler, doğacak çocukları için kreş kaydı yaptırmak için adeta zamana karşı yarışıyor. Mevcut kreş kapasitesinin talebin çok gerisinde kalması, aileleri doğumdan bir buçuk yıl önce bağlayıcı kayıt yaptırmaya zorluyor. Özel kreşlerin bir kısmının devlet destekli sistemden çekilmesiyle derinleşen kriz, hem aile bütçelerini zorluyor hem de erken çocukluk eğitimindeki sistemsel açığı gözler önüne seriyor.
Krizin boyutunu, bekleyen annelerin deneyimleri net bir şekilde ortaya koyuyor. Şubat 2026’da doğum yapması beklenen bir anne, hamileliğini öğrendiği Mayıs 2025’te arayışa başladı. Latsia bölgesindeki kreşleri maliyet, kalite ve konum açısından değerlendirdikten sonra, Temmuz 2025’te, Eylül 2026 için bir yer ayırttı. "Bölgemizde, bize uygun bir yer olsun istedik... Sonunda şanslıydık, 2025 Temmuz'unda, 2026 Eylül'ü için yerimizi ayırttık" ifadelerini kullandı. Bu zaman çizelgesi artık olağan hale gelirken, birçok kreş bir sonraki eğitim yılı için kontenjanlarının dolduğunu bildiriyor.
Uzmanlar, krizin arkasında birkaç faktörün birleştiğini belirtiyor. Süregelen yüksek kreş talebine, yeni tesis açılımı veya kamu teşviki aynı hızda cevap vermedi. Üstüne, bazı özel anaokulu işletmecileri, devletin sosyal yardım programlarından çıkarak serbest piyasada faaliyet göstermenin daha kârlı olduğunu açıkladı. Bu karar aileleri çifte kıskaca aldı: Devlet desteğinden mahrum kalan ebeveynler, alternatif boş yer olmadığı için çocuklarını nakletme şansı bulamıyor ve çok daha yüksek ücretleri cebinden ödemek zorunda kalıyor.
Sorunun etkileri maddi zorluklarla sınırlı değil. Bu erken kayıt zorunluluğu, hamilelik gibi hassas bir dönemde ailelere ekstra stres yüklüyor. Ekonomik açıdan ise aileler, ya çok erken plan yaparak nispeten uygun fiyatlı bir yer kapma telaşına düşüyor ya da devlet destekli sistemin dışında kalan ve daha yüksek ücret talep eden kurumlara mahkum oluyor. Bu durum, erken eğitime erişimde sosyo-ekonomik eşitsizlikleri daha da derinleştirme riski taşıyor.
Yaşanan sıkıntılara yönelik yasal adımlar atılsa da, bunların etkisi zamanla görülecek. Meclis, dört yaşından itibaren çocukların okul öncesi eğitime kademeli olarak dahil edilmesini hedefleyen bir yasayı onayladı. Eğitim Komitesi Başkan Yardımcısı Hrisantos Savvidis, yasanın doğru yönde atılmış bir adım olduğunu ifade ederek, "Meclisten geçen okul öncesi eğitim yasası, 4 yaşından itibaren çocukları kademeli olarak kabul ederek doğru yönde ilerliyor" dedi. Bu adım, okul öncesi yaştaki çocuklar için kreş üzerindeki baskıyı kısmen azaltabilir; ancak bebekler ve küçük yaştaki çocuklar için acil çözüm sunmuyor.
Mevcut tablo, hem ekonomik hem de kaliteli kreş hizmetinin yaygınlaşmasını teşvik edecek kapsamlı bir stratejiye duyulan acil ihtiyacı gözler önüne seriyor. Kapasite artırımı ve devlet destekli sistemlerin sürdürülebilirliği için kararlı adımlar atılmadığı sürece, kreş krizi, çalışan ebeveynlerin önündeki kronik bir engel ve adanın en küçük bireyleri için eşitsiz bir başlangıç olmaya devam edecek.