Kıbrıs Rum Yönetimi, Avrupa Birliği'nin (AB) dönüm noktası niteliğindeki savunma girişimi kapsamında edinmeyi planladığı kapsamlı silah listesini resmen onaylayarak, bu hamleyi ulusal güvenliği güçlendirme yolunda kritik bir adım olarak nitelendirdi. Perşembe günkü toplantısının ardından Bakanlar Kurulu, AB'nin Avrupa için Güvenlik Eylemi (SAFE) programı çerçevesindeki tedarik planını yeşil ışık yakarken, planın 30 Kasım'da Avrupa Komisyonu'na resmen sunulması bekleniyor.
Bu girişim, Kıbrıs Cumhuriyeti için uzun vadeli ve düşük maliyetli 1.2 milyar Euro'luk kaynağın kapısını aralıyor. Savunma Bakanı Vasilis Palmas, kararı kamuoyuna duyururken planlanan alımların niteliği konusunda son derece net bir dil kullandı. Palmas, listedeki tüm sistemlerin istisnasız bir şekilde savunma amaçlı olduğunu, olası eleştirilerin önünü kesmek adına bu noktayı özellikle vurguladı. "Listedeki silahlanma programları, hiçbir koşulda saldırı niteliği taşıyan silah sistemleriyle ilgili değildir," diye ısrarla belirten Bakan, "Bunlar tamamen savunma amaçlıdır," ifadelerini kullandı.
Bakan Palmas, bu önemli savunma yatırımını, dokunaklı bir ulusal bağlama oturttu ve kamuoyuna "Kıbrıs'ın 51 yıldır işgal altında bir ülke olduğu" gerçeğini hatırlattı. Bu tarihsel gerçek, hükümetin, savunma kapasitesini modernize etmenin egemen bir zorunluluk olduğu yönündeki pozisyonunu güçlendiriyor. SAFE programının kendisi, AB tarafından, Rusya'nın Ukrayna'yı işgalinin ardından yaşanan jeopolitik değişimlere doğrudan bir yanıt olarak, ortak tedariki kolaylaştırmak ve Avrupa'nın savunma direncini güçlendirmek amacıyla oluşturuldu.
Bakan Palmas, operasyonel güvenlik gereği "açık nedenlerden ötürü" listenin tam içeriğini açıklamayı reddederken, tedarik konusunda stratejik bir yaklaşım izleneceğine işaret etti. Sadece büyük Avrupalı savunma üreticilerine odaklanan spekülasyonların aksine, "Sadece Fransa ve Almanya değil, birlikte silah üretebileceğimiz başka ülkeler de var," açıklamasını yaptı. Bu durum, Kıbrıs'ın, programa dahil olan AB üye devletleri, Ukrayna ve diğer müttefik ülkeleri kapsayan geniş ortak yelpazesinden faydalanacağını gösteriyor.
Önümüzdeki ilk adım, ulusal yatırım planının Brüksel'e teslim edilmesi olacak. Avrupa Komisyonu, ardından tüm üye devlet önerilerini değerlendirecek ve fonların ilk ödemelerinin 2026'nın başlarına kadar yapılması beklenmiyor. Ülke içinde ise çekilecek krediler, Savunma ve Maliye Bakanlıkları arasındaki bir süreçle yıllık devlet bütçesine entegre edilecek ve nihai onay için Kıbrıs Parlamentosu'ndan geçmesi gerekecek. Bu karar, Kıbrıs'ın savunma pozisyonunu işbirlikçi bir Avrupa çerçevesinde sistematik olarak güçlendirme çabalarında bir dönüm noktasına işaret ediyor.