Avrupa’nın en uzun soluklu çatışmalarından biri olan Kıbrıs sorununda, barış görüşmelerini canlandırmakla görevli Birleşmiş Milletler Özel Temsilcisi, adanın bölünmüş toplum liderleri arasındaki kritik buluşma öncesinde ölçülü bir iyimserlik ifade etti. BM Genel Sekreteri’nin Kişisel Temsilcisi María Ángela Holguín Cuéllar, Cumartesi günü Rum Yönetimi Lideri Nikos Hristodulidis ile bir hazırlık görüşmesi gerçekleştirerek, bu perşembe günü planlanan ve taraflar arasında yıllar sonraki ilk somut temas olacak buluşmanın zeminini hazırladı.
11 Aralık’taki diyalog, uzun süredir devam eden diplomatik durgunluğun ardından kaydedilen ilk kırılma olarak görülüyor. 1974’teki bölünmeden kaynaklanan donmuş bir çatışma niteliğindeki Kıbrıs meselesi, on yıllardır sayısız müzakere girişimine sahne oldu. Üst düzey doğrudan görüşmelerin yokluğu, yeniden birleşme umutlarını karartmış; Holguín’in bu yıl atanması, ivmeyi yeniden kazanmak için atılmış kritik bir adım olarak değerlendirilmişti. BM Genel Sekreteri António Guterres’in tam desteğiyle yürüttüğü misyonu, BM kontrolündeki tampon bölgenin her iki tarafındaki pozisyonları ve siyasi iradeyi ölçmeye yönelik bir mekik diplomasisini içeriyor.
Cumhurbaşkanlığı Sarayı’ndaki görüşmesinin ardından basın mensuplarına açıklama yapan Holguín, kasıtlı olarak olumlu ama aynı zamanda pragmatik bir ton tutturdu. “Oldukça iyimserim ve 11’indeki toplantının nasıl geçeceğini göreceğiz” diyen Holguín, liderleri bir araya getirmenin dahi önemli olduğunu vurgularken, gelecekteki sonuçlar hakkında yorum yapmaktan kaçındı. Herhangi bir müzakere sürecinin sürdürülebilirliğinin, yalnızca siyasi elitlere değil, temsil ettikleri geniş sivil topluma da bağlı olacağının altını çizdi. Bu yaklaşımı, yakın zamanda Ürdün’ün başkenti Amman’da gençlerle yaptığı ve kalıcı barış için tabandan gelen desteğin gerekliliğine olan inancını pekiştiren ilham verici buluşma da dahil olmak üzere son temaslarından izler taşıyor.
Rum Yönetimi Lideri Hristodulidis ise sürece derinlemesine katılmaya hazır olduğunu teyit etti. Holguín ile görüşmesinin ardından, “Somut olarak çalışmaya başlamaya hazırız” açıklamasını yapan Hristodulidis, “Desteğinize, BM Genel Sekreteri’nin desteğine güveniyoruz… ve bundan sonraki adımları görüşmeye hazırım” ifadelerini kullandı. Bu açıklama, usule ilişkin tartışmaların ötesine geçip, güvenlik garantileri, mülkiyet hakları ve toprak düzenlemeleri gibi tarihsel olarak müzakereleri sekteye uğratan temel ve çetin konulara girme niyetinin sinyalini veriyor.
Analistler, yaklaşan buluşmayı bizzat bir müzakere oturumu olarak değil, yeni ve kapsamlı bir resmi görüşme turunun başlatılmasının fizibilitesi için hayati bir barometre olarak görüyor. Görüşmenin temel amacı muhtemelen, gelecek görüşmelerin kapsamı ve yöntemi üzerinde ortak bir anlayış tesis etmek olacak. İyimserliğe eşlik eden gözle görülür ihtiyat, anlaşmazlığa damgasını vuran ağır tarihsel yükü ve karşılıklı güvensizliği yansıtıyor. Perşembe günü oluşacak yapıcı atmosfer, BM himayesinde yapılandırılmış bir sürecin yolunu açabilir; uyumsuz bir toplantı ise yeniden dirilen ataleti kalıcı hale getirme riski taşıyor.
Uluslararası toplum, liderler bir araya gelirken dikkatle izleyecek. Anında bir sonuç beklentisi makul ölçüde düşük tutulsa da, yıllar sonra doğrudan diyaloğun yeniden başlaması başlı başına önemli bir siyasi eylem. Holguín’in ihtiyatlı iyimserliği, Kıbrıslı liderlere adanın köklü statükosunu değiştirmek için gereken siyasi cesareti göstermeleri adına dar bir fırsat penceresini aydınlatan kırılgan bir umut ışığı işlevi görüyor.