Teknoloji firması TomTom'in kapsamlı bir analizi ve ulaşım uzmanı Loukas Demetriou'nun Sigma TV'deki değerlendirmeleri, Kıbrıs'ın ulaşımda ciddi bir çıkmaz sokakta olduğunu gözler önüne serdi. Verilere göre, Kıbrıs'ta yaşayanlar yılda ortalama 100 saatini trafik sıkışıklığında araçlarının içinde geçiriyor. Bu, hayat kalitesini düşüren, ekonomik verimliliği baltalayan ve sürdürülemez bir tabloyu işaret ediyor.
Araştırmanın ortaya koyduğu en çarpıcı gerçek, adanın neredeyse tamamen özel araçlara mahkum olmuş ulaşım kültürü. İncelemeye göre, Kıbrıs'taki tüm yolculukların yüzde 95'i kişisel otomobillerle yapılıyor. Bu oran, Avrupa kentleriyle kıyaslandığında devasa bir uçurumu gösteriyor. Örneğin Londra'da toplu taşıma kullanımı yüzde 57'lerde seyrederken, Kıbrıs'ta bu oran ancak yüzde 5'e ulaşabiliyor. Demetriou'nun da altını çizdiği gibi, "Ülkenin toplu taşıma için yeterli altyapısı yok" ifadesi, kısır döngünün özünü oluşturuyor: Kullanılmayan sistem geliştirilmiyor, geliştirilmeyen sistem de tercih edilmiyor.
Bu bağımlılığın günlük hayattaki yansıması ise rakamlara döküldüğünde daha da netleşiyor. Araştırma, Kıbrıs'ta sadece 10 kilometrelik bir mesafenin ortalama 26 dakikada alındığını ortaya koyuyor. Bu süre, serbest akışlı trafikte kat edilebilecek mesafenin çok gerisinde kalıyor. Sürekli artan yakıt maliyetleri ve işe gidip gelirken heba olan saatler, hem bireyin cebine hem de ülke ekonomisine ağır bir yük bindiriyor.
Uzmanlar, çözümün anahtarının davranış değişikliği ve köklü altyapı hamlelerinde olduğu konusunda hemfikir. Loukas Demetriou, "Bu, ancak insanlar arabalarını kullanmayı bırakıp diğer araçları kullandığında gerçekleşecek" diyerek bireysel tercihlere vurgu yapsa da, mevcut toplu taşıma ağının yetersizliğinin bu değişimin önündeki en büyük engel olduğunu kabul ediyor.
Sonuç olarak, rapor Kıbrıs için acil bir eylem çağrısı niteliğinde. Trafik canavarını dizginlemek, kısa vadede sürücü alışkanlıklarını değiştirecek teşviklerle, uzun vadede ise modern, yaygın, güvenilir ve hızlı bir toplu taşıma ağına yapılacak cesur yatırımlarla mümkün olacak. Aksi takdirde, kaybedilen saatlerin yıllık bilançosu kabarmaya, hava kirliliği artmaya ve kentlerin nefes alacak alanı kalmamaya devam edecek. Kıbrıs'ın yolları, plansızlığın bedelini her gün ödeyen sürücülerle dolup taşmaya mahkum görünüyor.