Lingua-News Cyprus

Language Learning Through Current Events

Saturday, December 6, 2025
C1 Advanced ⚡ Cached
← Back to Headlines

Putin'in Hindistan Ziyareti: Enerji Savaşlarında Yeni Cephe

**NEW DELHİ** — Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Perşembe günü Hint başkentinde dikkat çekici derecede sıcak bir karşılama ile ağırlandı. Bu yüksek profilli devlet ziyareti, ABD'nin Yeni Delhi'yi Rus enerjisi satın almaktan vazgeçirme çabalarına meydan okumak için bir fırsata dönüştü. Başbakan Narendra Modi'nin havaalanındaki samimi kucaklaması ve özel akşam yemeğiyle şekillenen iki günlük zirve, Hindistan'ın Batılı müttefiklerden gelen artan baskıyı yönetirken, onlarca yıllık stratejik ortaklığın ne kadar köklü olduğunu bir kez daha gösterdi.

Yıllık liderlik diyaloğunun bir parçası olan bu ziyaret, Hindistan'ın kararlı bir şekilde savunduğu 'bağlantısız' dış politika arayışının da güçlü bir sembolüydü. ABD ve Avrupalı ortakları, Ukrayna işgalinin ardından Moskova'yı ekonomik ve diplomatik olarak izole etmeye çalışırken, Hindistan Rusya'yı açıkça kınamaktan kaçındı ve ikili ticaretin bazı alanlarını derinleştirdi. Temel tartışma konusu ise Hindistan'ın indirimli Rus ham petrolü ithalatını önemli ölçüde artırması oldu. Bu hamle, Moskova'ya hayati bir gelir kaynağı sağlarken, Yeni Delhi'ye de ciddi bir ekonomik rahatlama getirdi.

Ancak bu gelişen enerji ilişkisi, Washington'dan doğrudan bir misillemeyi beraberinde getirdi. Donald Trump yönetimi, geçtiğimiz günlerde bir dizi Hint ürününe ek %25 gümrük vergisi getirdi ve gerekçe olarak, Hint petrol alımlarından Kremlin'e akan fonları kısıtlamak gerektiğini açıkça belirtti. Bu ekonomik önlemin hemen etkisini gösterdiği ve Hindistan'ın Rus ham petrolü için yeni siparişlerinde bir düşüşe yol açtığı bildiriliyor. Ukrayna savaşı öncesinde Rusya, Hindistan'ın petrol ithalatının yalnızca küçük bir bölümünü karşılarken, bu oran şimdi toplamın üçte birinden fazlasına ulaşarak, tedarik zincirlerindeki dramatik ve pragmatik kaymayı gözler önüne serdi.

Putin, Hint medyasına verdiği bir röportajda ABD'nin tutumuna açık bir cevap vererek, baskının mantığını sorguladı: "ABD'nin kendisi hâlâ bizden kendi nükleer santralleri için nükleer yakıt satın alıyor. Eğer ABD bu hakkı kullanıyorsa, Hindistan da aynı ayrıcalığa sahip olmalıdır." Bu sözler, konuyu yaptırım rejimine uyum meselesi değil, egemen eşitlik meselesi olarak çerçeveledi. Bu arada Başbakan Modi, bir sosyal medya paylaşımında Putin'den "dost" diye bahsederek, Hindistan-Rusya dostluğunu "zamanın testinden geçmiş" olarak nitelendirdi.

Enerjinin ötesinde, zirve gündeminde askeri-teknik işbirliğinin derinleştirilmesi müzakereleri de yer aldı. Ziyaret öncesindeki haberler, Hindistan'ın gelişmiş Rus savaş uçakları ve hava savunma sistemleri edinme potansiyeline dair görüşmelerin ileri bir aşamada olduğunu gösteriyordu. Ayrıca, savaşın şiddetlendirdiği bir iç işgücü sıkıntısıyla karşı karşıya kalan Rusya için Hindistan, nitelikli profesyonellerin önemli bir kaynağı olarak görülüyor ve bu da ekonomik ortaklığa başka bir boyut katıyor.

Bu zirvenin sonuçları çok yönlü. Rusya için bu, Batılı izolasyona rağmen küresel güçlerle ilişkilerini sürdürme kabiliyetini gösteren hayati bir diplomatik ve ekonomik can simidi. Hindistan için ise, ABD ile büyüyen güvenlik bağlarını, Moskova ile olan tarihi ve hâlâ değer verilen ortaklıkla dengeleyerek stratejik özerkliğe bağlılığın bir teyidi. ABD ise, yaptırım politikasını aktif şekilde baltalayan bir müttefiki yönetmenin karmaşık gerçekliğiyle yüzleşiyor. Yeni Delhi'deki sıcak karşılama gösteriyor ki, şimdilik, uygun fiyatlı enerjiye erişim ve çeşitlendirilmiş savunma tedariki olarak tanımlanan Hindistan'ın ulusal çıkarı, Batı bloğunun jeopolitik talepleriyle uyum sağlamanın önünde gelmeye devam edecek.

← Back to Headlines