Kıbrıs Rum Yönetimi Lideri Nikos Hristodulidis, Ukrayna'nın başkenti Kiev'de Devlet Başkanı Volodymyr Zelenskiy ile önemli bir zirve gerçekleştirdi. İki lider, Ukrayna'nın toprak bütünlüğüne ve Avrupa Birliği (AB) yolundaki mücadelesine verilen "sarsılmaz" desteği teyit etti. Ziyaretin en çarpıcı mesajı ise, Kıbrıs Rum Yönetimi'nin 2026'daki AB Dönem Başkanlığı'nda Ukrayna'nın üyelik sürecini "önceliği" yapacağı taahhüdü oldu.
Görüşmeler, sıradan bir diplomatik nezaket ziyaretinin çok ötesinde, derin tarihsel paralellikler üzerine kurulmuş bir dayanışma diliyle şekillendi. Hristodulidis, Ukrayna'nın yaşadığı işgal acısını, 1974'teki "Barış Harekatı" sonrasında Kıbrıs'ın bölünmüşlüğüne benzetti. Bu çerçevede, Kıbrıs Rum Yönetimi'nin Ukrayna'ya desteğinin "ahlaki bir duruş" olduğunun altını çizdi. Sözcü Konstantinos Letimbiotis, "2026'daki AB Dönem Başkanlığımızda genişleme, özellikle de Ukrayna'nın yolu, ana önceliğimiz olacak" açıklamasını yaparak, bu desteğin kurumsal bir taahhüde dönüştüğünü duyurdu.
Zirvede, sembolik ifadelerin ötesine geçen somut adımlar da masaya yatırıldı. Kıbrıs Rum Yönetimi'nin, Rusya'ya yönelik AB yaptırımlarının tutarlı bir destekçisi olduğu, askeri yardım ve savaş sonrası yeniden yapılanma mekanizmalarını onayladığı hatırlatıldı. Hristodulidis, ülkesinin yaklaşık 25 bin Ukraynalı sığınmacıya ev sahipliği yaptığını da aktardı. Ancak Kıbrıslı lider, AB içindeki bazı ülkelere de sert bir eleştiri getirerek, "hesaplı tarafsızlık" pozisyonu alanların, birliğin kolektif iradesini ve etkinliğini baltaladığını ima etti.
Hristodulidis, görüşmelerin ardından yaptığı açıklamada, "Kıbrıs, tarihin doğru tarafında, Ukrayna'nın yanında durmaya devam edecek" ifadelerini kullandı. Zirve aynı zamanda, Kıbrıs sorunundaki son gelişmelerin Zelenskiy'e aktarıldığı bir fırsat olarak değerlendirildi; böylece diplomatik alışverişin karşılıklı doğası vurgulanmış oldu.
Kiev'deki bu buluşmanın sonuçları çok yönlü. Ukrayna için, AB'nin dönüşümlü liderlik yapısı içinde, 2026 Başkanlığı'na hazırlık sürecinin sadece 26 gün sonra başlayacağı kritik bir dönemde güçlü bir savunucu kazanmak anlamına geliyor. Ziyaret, her türlü barış anlaşmasının Ukrayna'nın egemenliği ve toprak bütünlüğü üzerine inşa edilmesi gerektiği ilkesini pekiştiriyor. AB, Ukrayna'ya desteğin kapsamı ve hızı konusundaki iç tartışmaları sürdürürken, kendi tarihsel travmasından süzülen Kıbrıs Rum Yönetimi'nin bu net duruşu, birliğin jeopolitik müzakerelerine güçlü bir ses katıyor. İki ülke arasındaki ilişkiler, dayanışma retoriğinden, yapılandırılmış ekonomik ve siyasi iş birliğine doğru evriliyor.