Lingua-News Cyprus

Language Learning Through Current Events

Wednesday, December 3, 2025
C1 Advanced ⚡ Cached
← Back to Headlines

Hong Kong'da Yangın Felaketi: 151 Can Gitti, Soruşturma ve Tartışmalar Derinleşiyor

Hong Kong, son yetmiş yılın en ölümlü yangın felaketinin ardından derin bir şoka ve karmaşık bir soruşturma sürecine gömüldü. Tai Po'daki Wang Fuk Court sosyal konut sitesinde geçen hafta patlak veren yangında 151 kişi hayatını kaybederken, onlarcasının akıbeti ise hâlâ belirsizliğini koruyor. Yetkililer, trajedinin izini sürmek için iki koldan operasyon başlattı: İlk olarak, yolsuzlukla mücadele ve polis ekipleri, siteyi saran yenileme çalışmalarıyla bağlantılı 13 kişiyi ‘ihmalkârlıktan adam öldürme’ şüphesiyle gözaltına aldı. İkinci olarak ise, ulusal güvenlik polisi, yangın sonrası sosyal medyada yaptıkları paylaşımlar nedeniyle en az iki sivil vatandaşı gözaltına aldı.

Yaklaşık beş bin kişiye ev sahipliği yapan yedi bloklu dev siteyi alevler bir anda sardı. İlk adli tespitler, facianın arkasında insan eliyle yapılmış korkunç bir ihmalkârlık olduğunu ortaya koyuyor. Binaları kaplayan iskele ağlarının üçte birinden fazlasının yangına dayanıklı olmadığı anlaşıldı. Yetkililere göre, bu standart altı malzeme, denetimlerden kaçınmak amacıyla ‘gözden ırak’ noktalara bilinçli olarak döşenmiş. Bu karar, alevlerin binaları bir kibrit çöpü gibi dikey olarak sarmasına yol açarak feci sonucu beraberinde getirmiş. Hong Kong İdari Kurul Başkanı Eric Chan, “Sadece insanların canı pahasına para kazanmak istediler” diyerek söz konusu ihmali şiddetle kınadı.

İlginç olan, felaketten yaklaşık bir yıl öncesine dayanan uyarı işaretleriydi. Wang Fuk Court sakinleri, devam eden yenileme çalışmalarından duydukları endişeyi defalarca dile getirmiş, ancak bu şikayetler adeta ‘duvara toslamıştı’. Soruşturma kapsamında pazartesi gününe kadar süren operasyonlarda, ana inşaat firmasının yöneticileri ve bir mühendislik danışmanı hedef alındı. İtfaiye ekipleri, enkaz altında kalanları kurtarmak için günlerce aralıksız çalıştı.

Olayın diğer bir çarpıcı boyutu ise, yangının kendisinden ziyade ardından yapılan paylaşımlara yönelik hamleler oldu. Ulusal güvenlik hükümleri kapsamında gözaltına alındığı bildirilen üniversite öğrencisi Miles Kwan gibi isimler, ‘kışkırtıcı niyet’ iddiasıyla tutuklandı. Yetkililer, “Fiili duruma ve yasaya göre hareket edeceğiz” açıklamasını yaptı. Ancak bu tutuklamalar, kamuoyunda karışık tepkilere yol açtı. Bir taraftan sorumluların peşine düşülürken, diğer taraftan hesap soran vatandaşların gözaltına alınması, ‘iki ayrı tartışma ekseni’ yarattı. Bazı gözlemciler, henüz hiçbir resmi yetkilinin yargı önüne çıkmadığı bir ortamda bu tutuklamaların amacını sorguluyor.

Hong Kong, bu korkunç felaketle birlikte, inşaat güvenliği denetimlerini ve yönetmeliklerin ne derece ‘kağıt üzerinde kaldığını’ derinden sorgulama sürecine girdi. Adli ekipler titiz çalışmalarını sürdürürken, şehir hem yas tutuyor hem de bu trajedinin mirasını anlamaya çalışıyor. Ortaya çıkan ikili tablo—bir yanda kurumsal ihmalkârlık, diğer yanda trajedi sonrası söylemlerin sınırları—toplumda silinmez bir iz bırakan bu felaketin karmaşık mirasını şekillendirecek gibi görünüyor.

← Back to Headlines