Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde (KKTC) bu hafta, siyasi dengeleri yeniden şekillendirebilecek gelişmeler yaşandı. İç siyasette, muhalefet partileri liderlik kadrolarını sağlamlaştırırken, Başbakan Üstel'den gelen "karalama kampanyası" suçlaması gerilimi tırmandırdı. Ekonomik cephede ise, 2026 asgari ücret müzakerelerinin ilk adımları atıldı.
Muhalefet kanadında, Demokrat Parti (DP), Parti Meclisi toplantısıyla üst yönetimini yeniden yapılandırdı. Toplantıda, Genel Sekreterlik görevine Girne Milletvekili Serhat Akpınar yeniden ve oy birliğiyle seçildi. Ayrıca, 13 aday arasından 9 kişilik Merkez Yürütme Kurulu belirlendi. Parti sözcüleri, bu değişiklikleri "kurumsal birlik" ve "demokratik işleyiş" vurgusuyla açıklayarak, gelecek seçimlere güçlü bir yapıyla hazırlanıldığının mesajını verdi.
Ancak siyaset arenasını en çok sarsan açıklama, Başbakan Ünal Üstel'den geldi. Üstel, kendisine ve ailesine yönelik "planlı ve sistemli" bir karalama kampanyası yürütüldüğünü öne sürdü. "Aileme ve şahsıma yönelik planlı, sistemli bir karakter suikastı yapılıyor" ifadelerini kullanan Üstel, suçlamasında somut isim vermese de, siyasi gerilimin dozunun arttığına işaret etti. Bu tür iddiaların, önümüzdeki günlerde yargı süreçlerine ve sert siyasi polemiklere yol açma ihtimali bulunuyor.
Ekonomi masasında ise, uzun vadeli bir hazırlık süreci başladı. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Oğuzhan Hasipoğlu, 2026 yılı asgari ücretinin belirlenmesi için ilk istişarelerin başlatıldığını duyurdu. İşçi ve işveren sendikalarıyla görüşmelerin sürdüğünü belirten Hasipoğlu, "Vatandaşlarımızın insan onuruna yaraşır bir hayat sürmesi için en adil, en hakkaniyetli ücreti belirlemek için çalışacağız" dedi. Sürecin nihai kararı, resmi Asgari Ücret Tespit Komisyonu tarafından verilecek.
Muhalefetteki bir diğer önemli gelişme ise, Cumhuriyetçi Türk Partisi'nde (CTP) yaşandı. Parti kongresinde ilk turda delegelerin yarısından fazlasının oyunu alarak Genel Başkanlığa seçilen Sıla Usar İncirli'ye, Ulaştırma Bakanı Erhan Arıklı'dan tebrik geldi. Arıklı, CTP'deki seçimi "parti içi demokrasi ve centilmen rekabet" örneği olarak nitelendirdi. Bu açıklama, siyasetteki nezaket kurallarının vurgulanması olarak yorumlandı.
Özetle, KKTC siyaseti, hem liderlik değişimleri hem de ağırlıklı suçlamalarla dolu bir haftayı geride bıraktı. Muhalefetin kendi içinde güç toplaması ve iktidarın hem ekonomik hem de siyasi cephelerde baskı hissetmesi, önümüzdeki dönemin çalkantılı geçeceğinin sinyallerini veriyor. Siyasetin kaderini, bu manevraların yanı sıra, vatandaşın cebini doğrudan ilgilendiren asgari ücret gibi somut konulardaki performans belirleyecek.