Kıbrıs'ta geçtiğimiz hafta sonu, karayollarında yaşanan iki ayrı feci kaza, bir can kaybına ve bir çocuğun ağır yaralanmasına yol açtı. Olaylar, trafik güvenliği ve ebeveyn sorumluluğu konularını bir kez daha ateşli bir tartışmanın odağına yerleştirdi. Pafos'ta bir yaya ölümü, Aytotaru'da ise bir çocuğun kullandığı aracın devrilmesi, toplumda derin bir üzüntü ve sorgulama başlattı.
İlk olay, cumartesi günü geç saatlerde, hareketli Kato Pafos bölgesinde meydana geldi. 70 yaşındaki Christakis Vryonis, Agion Anargyron Caddesi'nde, tarihi Kral Mezarları'nın yakınında bir araç tarafından çarpıldı. Olay yerine sevk edilen sağlık ekiplerinin tüm müdahalelerine rağmen Vryonis, Pafos Genel Hastanesi'nde hayatını kaybetti. Çarpmanın ardından gözaltına alınan 48 yaşındaki sürücü ise sorgulanmak üzere tutuklu halde bekliyor. Adli tıp ve trafik ekipleri, kazanın nasıl gerçekleştiğini aydınlatmak için olay yerinde incelemelerini sürdürüyor.
Pazar sabahı ise, Larnaka bölgesine bağlı Aytotaru köyünde, tüyler ürperten bir başka kaza yaşandı. Henüz 13 yaşındaki bir çocuğun kullandığı aile arabası, bir taraf yolunda kontrolden çıktı. Araç, toprak yoldan çıkarak tarlaya uğradı, birkaç ağaca çarptı ve takla atarak devrildi. Kazada ağır yaralanan çocuk, ilk müdahalenin ardından Larnaka'dan alınarak Strovolos'taki Başpiskopos III. Makarios Hastanesi Yoğun Bakım Ünitesi'ne nakledildi. Sağlık durumunun ciddi ancak stabil olduğu ve hayati tehlikesinin bulunmadığı bildirildi.
Aytotaru'daki kazanın ardından gelişmeler, hukuki bir boyuta evrildi ve odak, çocuktan ailesine kaydı. Çocuğun 40 yaşındaki babası, aracın sahibi ve sorumlusu sıfatıyla pazartesi günü mahkeme kararıyla gözaltına alındı. Larnaka Polisi tarafından yoğun şekilde sorgulanan baba, yazılı olarak resmen suçlandı. Larnaka Polis Sözcüsü Spyros Hrisostomu, "Polis, babayı aracı güvensiz bir şekilde muhafaza etmek, ehliyetsiz bir kişinin araç kullanmasına izin vermek ve sigortasız aracın trafiğe çıkmasına müsaade etmek suçlarından soruşturmaktadır" açıklamasını yaptı. Baba, adli kontrol şartıyla serbest bırakılırken, mahkeme tarihini beklemeye başladı.
**"Anahtar Teslim" Sorumluluk ve Toplumsal Dersler**
Arka arkaya yaşanan bu iki kaza, kentsel alanlarda yaya güvenliği, tecrübesiz sürücülüğün her türlü yolda yarattığı tehdit ve araç sahipliğinin getirdiği ağır hukuki mesuliyetler üzerine karmaşık bir kamuoyu tartışmasını alevlendirdi. Pafos'taki soruşturma, geleneksel bir trafik kazasındaki kusuru araştırırken; Aytotaru vakası, çocukların motorlu araçlara erişimini de içeren, katmanlı bir ikilemi gözler önüne serdi. Babaya yöneltilen ciddi suçlamalar, yargının, ölümcül sonuçlar doğurabilen ehliyetsiz ve reşit olmayan kişilerin araç kullanmasına göz yuman ihmalkarlığa karşı katı tutumunun bir göstergesi.
Her iki toplulukta da aileler acılarını yaşarken, olayların daha geniş çaplı mesajı net: İster direksiyon başında, ister yaya olarak, ister araç anahtarlarını saklama konusunda, bir anlık dikkatsizlik veya sorumluluğu hafife alma, geri döndürülemez sonuçlara gebedir. Devam eden polis soruşturmalarının ve ilerleyecek dava süreçlerinin sonuçları, hem kamuoyu bilinçlendirme çalışmalarını hem de trafik güvenliği ve vesayet konularındaki yasal içtihatları şekillendirme potansiyeli taşıyor. Bu acı olaylar, toplumun tüm kesimleri için "dikkat" ve "sorumluluk" kavramlarını bir kez daha hatırlatan kara bir hafta sonu olarak hafızalara kazındı.