Kıbrıs adasının iki tarafının liderleri, bu perşembe günü Birleşmiş Milletler (BM) temsilcisinin de katılımıyla önemli bir toplantı yapacak. Bu buluşma, Kıbrıs sorununun çözümü için son zamanların en ciddi adımı olarak görülüyor. Taraflar, 2026'da yapılması planlanan daha büyük bir konferans öncesinde fikir alışverişinde bulunacak.
Kıbrıs Cumhurbaşkanı Nikos Hristodulides ve Türk kesimi lideri Tufan Erhurman, BM Genel Sekreteri'nin özel temsilcisi Maria Angela Holguin'in yardımıyla bir araya gelecek. Bu toplantı, tarafların temsilcilerinin daha önce yaptığı hazırlık görüşmelerinin devamı niteliğinde. Bu durum, her iki tarafın da sorunu çözmek için kararlı olduğunu gösteriyor.
Perşembe günkü program hem duygusal hem de iş açısından dolu olacak. Liderler, ilk olarak 1974'ten beri kayıp olan insanları arayan Kayıp Şahıslar Komitesi'ni ziyaret edecek. Bu ziyaret, geçmişte yaşanan acıları hatırlatarak diyaloğa insani bir boyut katacak. Günün ilerleyen saatlerindeki üçlü zirve ise, BM temsilcisinin gelecekteki çalışmaları için önemli bir başlangıç olacak.
Cumhurbaşkanı Hristodulides, bu sürece destek verdiğini açıkça belirtti. Hristodulides, "Bu toplantının asıl amacı, 2026'daki büyük konferans için uygun koşulları oluşturmaktır. Bu görüşmenin gerçekleşmesi için hazır olduğumu kamuoyuna bildirmek istiyorum" dedi. Bu sözler, Kıbrıs meselesinde ilerleme kaydedilebileceğine dair umutları artırdı.
Ancak, bu diplomatik çabaların arka planında bazı siyasi gerginlikler de var. Hristodulides, Avrupa Birliği'nin (AB) savunma programına atıfta bulunarak, AB üyesi olmayan ülkelerin bu tür girişimlere katılımının tüm AB üyelerinin onayına bağlı olduğunu söyledi. Bu açıklama, özellikle Türkiye'nin sürece nasıl dahil olacağı konusunda soru işaretleri yarattı.
Asıl hedef olan 2026 konferansına, Türkiye, Yunanistan ve İngiltere gibi garantör ülkeler de katılacak. Bu nedenle perşembe günkü görüşmeler, daha sonra atılacak adımlar için çok önemli bir başlangıç. Toplantıların 2026'ya ertelenmesi bazı çevrelerde hayal kırıklığı yaratsa da, tarafların sağlam bir anlaşma için çalıştığını gösteriyor.
Uluslararası toplum, bu yeni girişimin 2017'de başarısız olan müzakerelerden sonra bir çözüm getirip getiremeyeceğini merakla takip ediyor. Kıbrıs'ta barış umutlarının bu görüşmelerle birlikte yeniden canlanıp canlanmayacağını hep birlikte göreceğiz.