Birleşmiş Milletler'in (BM) çağrısıyla, Kıbrıs adasının iki tarafının liderleri bu perşembe önemli bir görüşme yapacak. KKTC Başbakanı Tufan Erhürman ve Rum Kesimi Lideri Nikos Hristodulidis, BM Genel Sekreteri'nin Temsilcisi María Ángela Olguín Cuéllar'ın da katılımıyla bir araya gelecek. Taraflar, görüşmeden önce, adanın bölünmesinden sonra kaybolan kişileri tespit eden bir laboratuvarı birlikte ziyaret edecek. Bu ziyaret, uzun süredir devam eden sorunların çözülmesi için olumlu bir mesaj vermeyi amaçlıyor.
Bu diplomatik görüşme, zor bir siyasi ortamda gerçekleşiyor. Onlarca yıldır süren ara görüşmeler, adanın birleşmesi konusunda henüz bir sonuç getirmedi. Avrupa Birliği (AB) de bu sürecin bir parçası. Hristodulidis, üçlü zirveden hemen önce AB'nin Kıbrıs Temsilcisi Johannes Hahn ile de görüşecek. AB'nin buradaki rolü, yeni bir diplomatik yol açıyor, ancak taraflar arasında hala büyük güvensizlik var.
Liderlerin, asıl müzakereleri yeniden başlatmak için uygun koşulları oluşturmaya çalışması bekleniyor. Rum Kesimi Sözcüsü, tarafların olumlu bir istek gösterdiğini söyledi. Ancak Başbakan Erhürman beklentilerin çok yüksek olmaması gerektiğini belirtti. Sosyal medyada yaptığı açıklamada, "Bu kadar uzun süredir devam eden bir sorun için tek bir görüşmeden çok şey beklemek doğru değil" dedi. Bu farklı açıklamalar, güç paylaşımı ve mülkiyet gibi konulardaki anlaşmazlıkların ne kadar derin olduğunu gösteriyor.
Aynı zamanda, yerel yönetimler düzeyinde de bir diyalog var. Lefkoşa Türk Belediyesi Başkanı Mehmet Harmancı, geçen günlerde AB Temsilcisi Hahn ile BM kontrolündeki tampon bölgede buluştu. Bu görüşmede, yerel işbirliğinin nasıl artırılabileceği ve toplumlar arası güvenin nasıl güçlendirilebileceği konuşuldu. Harmancı, AB'nin Kıbrıslı Türklerin yalnız hissetmesini önlemek için daha aktif olması gerektiğini söyledi.
Görüşmenin sonuçları, temaslardan sonra belli olacak. Hristodulidis, cuma günü Rum siyasi parti liderleriyle toplanacak. Gözlemciler, tarafların ortak bir açıklama yapıp yapmayacağını ya da yeni adımlar üzerinde anlaşıp anlaşamayacağını izleyecek. Kesin bir çözüm hemen görünmüyor, ancak liderlerin BM gözetiminde ve AB'nin katılımıyla tekrar bir araya gelmesi, küçük de olsa önemli bir adım olarak değerlendiriliyor. Adanın geleceği, tarafların birbirine güven duymasına ve masada kalmaya devam etmesine bağlı.