Bu yılki Nobel Barış Ödülü töreni, ödülü kazanan kişinin basın toplantısının iptal edilmesiyle belirsizlik yaşarken, FIFA'nın siyasi bir hamlesi de ayrı bir tartışma başlattı. Bu iki olay, büyük ödüllerin, siyasi tarafsızlığın ve muhaliflerin durumunun ne kadar hassas olduğunu gösteriyor.
Norveç Nobel Enstitüsü, bu yılın ödülünü kazanan Venezuela'lı muhalif lider María Corina Machado ile yapılacak basın toplantısını, saatler kala iptal etmek zorunda kaldı. Enstitü, Machado'nun Norveç'te nerede olduğu veya seyahat programı hakkında bilgileri olmadığını açıkladı. Machado, Venezuela hükümeti tarafından 'aranan' biri ilan edildi ve bir süredir saklanıyor. Halkla iletişimini genellikle video mesajlarla sürdürüyor. Enstitü yetkilisinin "Biz de durumu bilmiyoruz" demesi, olağanüstü koşulları ortaya koydu.
Bu durum, geleneksel ödül törenine gölge düşürdü. Venezuela yönetimi, Machado'nun ülkeden çıkmaya çalışması halinde tutuklanacağını söylemişti. Machado'nun neredeyse bir yıldır kamuoyu önüne çıkmaması, ne kadar büyük bir risk altında olduğunu gösteriyor.
Aynı sırada, uluslararası futbol dünyasında başka bir tartışma yaşandı. FIFA Başkanı Gianni Infantino, eski ABD Başkanı Donald Trump'a kurumun ilk 'barış ödülü'nü verdi. Ayrıca Infantino, Trump'ın Nobel Barış Ödülü'nü hak ettiğini söyledi. Bu açıklamalar, FIFA'nın siyasi tarafsızlık kuralını ihlal ettiği yönünde yorumlandı ve çok eleştirildi.
İnsan hakları grubu FairSquare, bu duruma tepki gösterdi ve FIFA'nın denetim organına bir şikayette bulundu. Şikayette, Infantino'nun FIFA'nın siyasi tarafsızlık kuralını açıkça çiğnediği belirtildi. FairSquare'den Nicholas McGeehan, "Bu olay, FIFA'nın yönetim yapısının, Infantino'nun kuralları nasıl çiğnemesine izin verdiğini gösteriyor" dedi.
Her iki durumun da önemli sonuçları var. Nobel Enstitüsü için, ödülü alan kişinin törene katılamaması hem pratik hem de sembolik bir sorun. FIFA için ise açılan etik soruşturması, uluslararası spor kuruluşlarının nasıl yönetilmesi gerektiği sorusunu gündeme getiriyor.
Bu gelişmeler, barış ve küresel etki simgelerinin ne kadar karmaşık ve tartışmalı olabileceğini ortaya koyuyor. Bir ödül sahibi zulüm tehdidi altındayken, bir diğeri için yapılan siyasi destek, kurumların itibarını riske atabiliyor. Tüm bunlar, bu büyük ödüllerin temsil etmesi gereken ilkeleri yeniden düşünmemizi sağlıyor.