Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, mevsim normallerinin üzerinde ve erken başlayan şiddetli yağışlar nedeniyle su baskınlarıyla karşı karşıya. Lefkoşa'dan Girne'ye birçok belediye, taşan dereler ve yetersiz drenaj sistemleri yüzünden önemli yolları kapattı ve ekiplerini acil durum için göreve çağırdı. Bazı bölgelerde 36 saati aşan çalışmalar devam ediyor. Yetkililer, bu durumun su tutma altyapısındaki uzun süredir devam eden sorunları gösterdiğini söylüyor.
Meteorolojinin tahmininden bir gün önce başlayan ve çok şiddetli olan yağışlar, belediyeleri acil durum moduna geçirdi. Başkent Lefkoşa'da Yavuz Gonnolu Caddesi ve Barış Caddesi gibi ana yollar ulaşıma kapatıldı. Gönyeli Barajı'ndaki su seviyesinin tehlikeli şekilde yükselmesi ise durumu daha da ciddileştirdi.
Yetkililer, yaşanan bu acil sorunun arkasında daha derin, sistemik bir problem olduğunu vurguluyor. Lefkoşa Türk Belediyesi Başkanı Mehmet Harmancı, bölgedeki su havzalarının on yıllar içinde çamur dolması nedeniyle kapasitelerinin büyük kısmını kaybettiğini açıkladı. Harmancı, "Kurak aylarda su tutması gereken göletler artık bu işlevi yerine getiremiyor. Bu bir milli servet kaybıdır ve şehirlerimizdeki sellerin ana nedenidir" dedi. Örneğin Gönyeli göleti, artık orijinal kapasitesinin sadece yüzde 30'u kadar su tutabiliyor. Bu da ani yağışlarda tamponlama yeteneğini çok azaltıyor.
Sahada belediye ekipleri gece gündüz çalışıyor. Girne Belediye Başkanı Murat Şenkul, bunun belediye için bir afet olduğunu belirterek, ekiplerin devrilen ağaçları kaldırdığını ve dağdan gelen çamuru temizlemeye çalıştığını söyledi. Beyarmudu'nda ise tüm personel, olası yeni olaylara hemen müdahale etmek için nöbet tutuyor.
Sorun sadece trafik karmaşası değil. Sürekli sel riski, şehirleri tekrarlayan hasara açık hale getiriyor ve belediyelerin kaynaklarını zorluyor. Yavuz Gonnolu Caddesi'nin durumu daha derin bir sorunu gösteriyor: Yetkililer, yol seviyesinin yanındaki dere yatağından daha alçak olduğunu, bu yüzden normal drenaj çözümlerinin işe yaramadığını ifade ediyor. Bu tür yapısal sorunları çözmek, geçici tamirlerle değil, altyapıya yapılacak büyük yatırımlarla mümkün.
Bu olaylar, iklim değişikliğinin neden olduğu aşırı hava olayları ile eskiyen altyapının birleşik tehdidini bir kez daha hatırlattı. Kuzey Kıbrıs, bu tür aşırı hava koşullarına daha sık maruz kaldıkça, kapsamlı bir çevre yönetimi ve altyapı modernizasyonu artık sadece bir planlama konusu değil, toplum güvenliği için acil bir ihtiyaç haline geliyor.