Kıbrıs'ın tartışmalı "altın pasaport" programı hakkındaki üç yıllık soruşturma, eski Cumhurbaşkanı Nikos Anastasiades'in siyasi partisi ve aile üyeleri hakkında suç bulunmadığını açıklayarak sonuçlandı. Kıbrıs Rüşvetle Mücadele Bağımsız Otoritesi, yaptığı incelemeler sonucunda siyasi bağışlarla vatandaşlık verilmesi arasında bir bağlantı tespit edemedi. Aynı şekilde, eski cumhurbaşkanının damadını ilgilendiren bir gayrimenkul satışında da yasa dışı bir durum bulunamadı.
Soruşturma, Rus milyarder Viktor Pichugov da dahil olmak üzere 13 yabancı yatırımcıya vatandaşlık verilmesiyle, 4.7 milyon Euro değerindeki bir mülk satışı arasında bağlantı olup olmadığını araştırmıştı. Bu işlem, Anastasiades'in damadına ait bir şirketin binasının, Pichugov'un bankası tarafından satın alınmasını içeriyordu. Üç yılı aşkın süren çalışmanın ardından Otorite, vatandaşlık onayları ile siyasi partilere yapılan bağışlar arasında bağlantı kuran hiçbir kanıt bulunmadığını açıkladı.
Ancak soruşturma süreci önemli zorluklarla karşılaştı ve eleştirilere neden oldu. Otorite, soruşturma sırasında Rus bankası Promsvyazbank'ın yetkililerine ulaşamadığını belirtti. Muhalif milletvekili Hristos Hristofides, bu gecikmelerin kanıt toplama sürecini zorlaştırdığını söyleyerek tepki gösterdi. Hristofides, yasal olarak suç olmamasının ahlaki açıdan sorun olmadığı anlamına gelmediğini vurguladı.
Otoritenin yapısı da eleştirildi. Hristofides, soruşturma konusu olan hükümet tarafından atanmış kişilerin bu süreçte yer almasının tarafsızlık açısından sorunlu olduğunu ifade etti. Bazı medya kuruluşları da Otorite'yi "etkisiz bir kurum" olarak değerlendirdi ve raporun pratikte çok az etkisi olacağını yazdı.
Belirli suçlamalar hukuki olarak kalkmış olsa da, tartışma artık Kıbrıs'ın yolsuzlukla mücadele sisteminin ne kadar etkili olduğuna kaymış durumda. Konunun gündemde kalması, asıl tartışmanın yolsuzluk iddialarından çok, bu iddiaları araştıran mekanizmaların kendisine yöneldiğini gösteriyor.