ABD, Karayip Denizi'nde askeri yığınak yapıyor. Bu durum, Venezuela ile olan ilişkileri daha da gerginleştiriyor. Washington, son üç aydır denizdeki hedeflere hava saldırıları düzenledi. ABD Dışişleri Bakanlığı, bu operasyonların uyuşturucuyla mücadele için olduğunu söylüyor. Ancak Venezuela Devlet Başkanı Nicolás Maduro ve bölgedeki müttefikleri, ABD'nin asıl amacının rejim değişikliği olduğunu iddia ediyor. Onlara göre ABD, Venezuela'nın büyük petrol rezervlerini kontrol etmek istiyor.
Bu gerginlik, Venezuela'nın yaşadığı büyük krizin içinde gerçekleşiyor. Ülke yıllardır ekonomik çöküş yaşıyor. Bu durum, çok sayıda insanın göç etmesine, devlet kurumlarının zayıflamasına ve siyasi kutuplaşmaya neden oldu. Maduro hükümeti, Çin ve Rusya gibi ülkelerle ittifak kuruyor ve ABD'nin askeri hareketlerini bir tehdit olarak görüyor. Diğer yandan, muhalefet ise sembolik bir lider olan María Corina Machado'nun etrafında toplanıyor. Machado'nun yakın zamanda Nobel Barış Ödülü'nü kazanması, taraftarlarını harekete geçirdi ve dünya çapında protestolara yol açtı.
Uzmanlar, ABD'nin stratejisinin arkasındaki gerçek nedeni tartışıyor. ABD yönetimi, operasyonları uyuşturucu savaşının bir parçası olarak gösteriyor. Fakat Kolombiya Devlet Başkanı Gustavo Petro gibi bazı liderler, bunun aslında "petrol için bir pazarlık" olduğunu düşünüyor. Enerji uzmanları ise petrolün önemli bir neden olduğunu, ancak tek neden olmadığını belirtiyor. Onlara göre bölgesel güvenlik, göç sorunu ve ideolojik farklılıklar da bu durumu etkiliyor.
Askeri hareketler ve diplomatik tartışmalar, daha büyük bir çatışma riskini akla getiriyor. Uluslararası gözlemciler, uluslararası hukukun ihlal edilmesinden endişe duyuyor. Aynı zamanda, Machado'ya verilen Nobel Ödülü, Venezuela'daki demokrasi mücadelesine dünyanın dikkatini çekti. Gelecek belirsiz görünüyor. Ya daha sert yaptırımlar ve çatışma ya da zor bir diyalog süreci olabilir. Sonuç, sadece Venezuela'yı değil, tüm bölgeyi ve küresel enerji piyasalarını etkileyecek.