Lingua-News Cyprus

Language Learning Through Current Events

Saturday, December 13, 2025
B2 Upper-Intermediate ⚡ Cached
← Back to Headlines

AB Temsilcisi Hahn Kıbrıs'a Gidiyor

Avrupa Birliği'nin Kıbrıs özel temsilcisi Johannes Hahn, gelecek hafta Kıbrıs adasını ziyaret edecek. Bu ziyaret, Kıbrıs sorununun çözümü için devam eden diplomatik çalışmaların önemli bir zamanında gerçekleşiyor. Hahn, Kıbrıs Rum Yönetimi Lideri Nikos Hristodulidis ve Kıbrıs Türk Lideri Tufan Erhurman ile ayrı ayrı görüşecek.

Ziyaretin zamanı çok anlamlı. Çünkü Hahn'ın ziyareti, iki Kıbrıs lideri ile Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri'nin temsilcisi María Ángela Holguín arasında planlanan üçlü görüşmeyle aynı döneme denk geliyor. Kıbrıs Rum Yönetimi Sözcüsü, bu aynı zamana denk gelmeyi "şanslı bir tesadüf" olarak adlandırdı. Ancak diplomatik çevrelerde, bunun planlı bir eşgüdüm olduğu düşünülüyor. Hahn, göreve geldiği Mayıs ayından bu yana adaya ikinci kez gidiyor.

Kıbrıs sorunu, 1974 yılından beri devam eden ve adayı ikiye bölen uzun süreli bir siyasi problem. Uluslararası toplum tarafından tanınan Güney Kıbrıs Rum Yönetimi ile sadece Türkiye tarafından tanınan Kuzey Kıbrıs Türk Yönetimi arasındaki görüşmeler henüz bir sonuç vermedi. AB'nin bu konudaki rolü açık: BM'nin çabalarını desteklemek, onların yerine geçmek değil. Hristodulidis, daha önce de AB'nin desteğine güvendiklerini ve AB'nin rolünün BM'yi desteklemek olduğunu söylemişti.

Hahn'ın Kıbrıs Türk tarafıyla görüşmesi ise çok önemli. Çünkü eski lider Ersin Tatar, AB temsilcisiyle görüşmeyi reddetmişti. Şimdi planlanan Erhurman görüşmesi, Brüksel ile Kuzey Lefkoşa arasındaki iletişimin yeniden başladığını gösteriyor. Bu iletişim kanalı, herhangi bir nihai çözümün iki tarafça da kabul edilmesi gerektiği için hayati önem taşıyor.

Gözlemcilere göre, Hahn'ın bu ziyaretinin birkaç amacı var: AB'nin istikrarlı ve birleşik bir Kıbrıs'a verdiği önemi göstermek, durumu yerinde değerlendirmek ve tarafları motive etmek. Ayrıca, BM süreciyle koordinasyon, karmaşık mesajların önüne geçmek ve uluslararası toplumun birlikte hareket etmesini sağlamak için gerekli.

Önümüzdeki hafta, resmi müzakerelerin hemen başlayacağı anlamına gelmiyor. Ancak bu, süreci yeniden canlandırmak için atılan önemli bir diplomatik adım. Tarafların esnek veya katı tutumları, uluslararası kamuoyu tarafından dikkatle izlenecek. Uzun zamandır hareketlenmeyen barış sürecine, AB ve BM'nin bu ortak çabası yeni bir hareketlilik getirir mi? Cevabını önümüzdeki günlerde göreceğiz.

← Back to Headlines Read C1 Version