Nairobi'deki bir parlamento komitesi, Kenya ile İngiltere arasındaki uzun süreli savunma işbirliğini sorgulatan bir rapor yayınladı. Rapora göre, İngiliz Ordusu Kenya Eğitim Birimi (BATUK) adı verilen birlik, bazı ayrıcalıklara sahip olarak hareket ediyor. Bu askerlerin, Kenya halkına karşı sistematik olarak kötü davrandığı iddia ediliyor. İddialar arasında cinsel şiddet, şüpheli ölümler ve çevreye verilen zarar bulunuyor.
Savunma Komitesi'nin iki yıllık araştırması, Laikipia ve Samburu bölgelerindeki halkın şikayetlerini inceledi. Raporda, İngiliz askerlerinin tecavüz ve cinsel saldırıları, hamile bırakıp terk ettikleri kadınlar ve açıklanamayan ölümler gibi birçok olay yer alıyor. Özellikle, 2012 yılında öldürülen Agnes Wanjiru'nun cesedinin bir atık çukurunda bulunması dikkat çekiyor. Bu cinayet soruşturmasının BATUK personeli tarafından engellendiği öne sürülüyor.
Komite Başkanı Nelson Koech, durumu şöyle özetliyor: "Bu bir işbirliği gibi görünmüyor. Daha çok, geçmişteki sömürge dönemindeki haksızlıkları hatırlatan bir işgal gibi algılanıyor." Ayrıca, cinsel şiddet mağdurlarının adalete ulaşamadığı, davalarının ya kapatıldığı ya da yanlış yönetildiği belirtiliyor. İngiliz askerlerin, çocukları için nafaka ödemeye zorlanacakları bir yasal sistem de bulunmuyor.
Sorunun bir başka yanı ise BATUK'un araştırmaya katılmayı reddetmesi oldu. Askerler, diplomatik dokunulmazlık haklarını öne sürerek komiteye ifade vermedi. Komite, bu tutumun şeffaflıktan uzak ve sorumsuz olduğunu düşünüyor. BATUK'un kendi iç soruşturmalarının sonuçlarını da halka açıklamadığı iddia ediliyor.
İngiltere'nin Nairobi Büyükelçiliği, kendilerine kanıt getirilirse iddiaları araştırmaya hazır olduklarını söyledi. Fakat, komite raporunda kendi açıklamalarının yeterince yer almadığından üzüntü duyduklarını da ekledi.
Bu gelişmeler, iki ülke arasındaki savunma anlaşmasının yeniden görüşülmesi için baskıyı artırabilir. İngiltere için burası önemli bir askeri eğitim alanı. Kenya için ise ulusal gurur ve vatandaşlarının güvenliği söz konusu. İşbirliğinin geleceği, bu sorunların şeffaf bir şekilde çözülmesine ve daha sıkı davranış kuralları getirilmesine bağlı görünüyor.