Son haftalarda Washington, Ukrayna'daki savaşı sona erdirmek için yoğun ve riskli bir diplomatik çabanın merkezinde yer alıyor. Üst düzey Amerikalı yetkililer, önce Rusya, ardından da Ukrayna liderliğiyle doğrudan görüşmeler yaparak yeni bir çözüm arayışı başlattı.
Bu diplomatik hareketlilik, ABD'nin özel temsilcisi Steve Witkoff ve kıdemli danışman Jared Kushner'ın Moskova'da Kremlin yetkilileriyle beş saatten uzun bir görüşme yapmasıyla başladı. Ancak bu uzun görüşmeden somut bir sonuç çıkmadı. Kremlin yetkilisi Yuri Ushakov, tarafların henüz anlaşabileceği bir plan bulunmadığını açıkladı. Bazı Amerikan önerilerinin üzerinde çalışılabileceğini, ancak Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in diğer bazı önerileri eleştirdiğini belirtti.
Moskova'daki bu temaslar, ABD'nin Ukrayna ve Avrupalı müttefikleriyle yaptığı ön görüşmelerin ardından geldi. ABD'nin stratejisi, savaşan taraflarla ayrı ayrı ve aynı anda görüşmek gibi görünüyor. Diplomatik çabanın bir sonraki ayağı ise Miami'de olacak. Witkoff'un, Ukrayna Ulusal Güvenlik Konseyi Başkanı Rustem Umerov ile bu hafta içinde bir araya geleceği açıklandı.
Kiev yönetimi, bu yeni diplomatik girişimi temkinli bir şekilde karşılıyor. Ukrayna Devlet Başkanı Volodymyr Zelensky, yaklaşan görüşmeleri doğrularken, dünyanın savaşı bitirmek için gerçek bir fırsatı hissettiğini söyledi. Fakat her müzakerenin Rusya'ya yönelik baskıyla desteklenmesi gerektiğini de ekledi. Ukrayna Dışişleri Bakanı Andrii Sybiha ise, kalıcı bir çözüm için Rusya'nın saldırılarına kesin olarak son vermesi gerektiğini vurguladı.
Bu gelişmeler, bazı Avrupalı ve Ukraynalı yetkililerde endişe yaratıyor. Onlar, diplomatik kanallarda dolaşan taslak planların Rusya'nın toprak taleplerine fazla ödün verebileceğinden ve Ukrayna'nın egemenliğini zayıflatabileceğinden kaygı duyuyor.
Moskova ve Miami'deki bu art arda görüşmeler, tıkanan diplomasiye yeni bir hareket getirme çabası olarak görülüyor. Ancak tarafların açıkladığı sert pozisyonlar, önemli bir ilerleme kaydetmenin hâlâ çok zor olduğunu gösteriyor. ABD, Kiev'in adalet ve güvenlik talepleri ile Moskova'nın işgal ettiği topraklardan vazgeçmesi arasında zor bir denge kurmak zorunda.
Bu yoğun diplomatik trafik, barışa giden yolu açabilir mi? Yoksa tarafların ne kadar uzak olduğunu bir kez daha mı gösterecek? Miami'deki görüşmelerden çıkacak sonuç, bu sorunun ilk cevabını verecek.